“Usul” kavramının yalnızca “yöntem” anlamına gelmediği, “asıllar, ilkeler” anlamına geldiği de düşünüldüğünde araçlar dünyasının amaçlar dünyasıyla doğrudan irtibatlı olduğu hemen farkedilir.
Ahlaki değerlerin evrensel karakteri sebebiyle, hâlihazırda “insanlık durumu”nun maneviyat vadisinde gösterdiği kalite, başka çağlardaki “durum”larla mukayese edilebilir, ahlaki idealler açısından değerlendirilebilir ve o toplumun erdem standartları açısından “durum”unu düzeltmesi için neleri amaç edinmesi gerektiği belirlenebilir. Kısacası erdemli topluma ayarlı amaçların tespiti için pek fazla müşkilata düşülmeyebilir; zira “akletme” melekeleri dumura uğramışsa eğer, akl-ı selimin ahlaki zaaflara duçar olmuş topluma işaret edeceği hedef ve amaçlar bir bakıma ayan beyan ortada olacaktır.