Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Geleneksel iletişim ağlarının kurulduğu ama insanların aralarında iletişimi bütünüyle yitirdikleri bir dönemde yaşıyoruz.
Hiç durmadan, "Gençler terbiyesiz, açgözlü..." denip duruyor. Bir kişi de çıkıp, "İyi ama neden böyleler? Onlardan ne beklenebilirdi ki? Beşikten beri bütün çöpümüzü üzerlerine boca ettik; şimdi de pis kokuyorlar diye yakınıyoruz," demiyor.
Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bilmem ne çayı ve avokadolu ekmeği olmadan güne başlayamayanlar üzgün... :)
Arkadaşıma, "Kendimizi leziz çeşnilerimizden yalıtarak yakın zamana kadar varlıklarından bile haberimiz olmayan besinlerle 'tapınmaya' varan bir beslenme türü geliştirmemiz, insana dokunmaz mı?" diye sordum. "Dokunmak mı?" diye yanıtladı beni. "Hem de nasıl dokunur. Doğru ve sağlıklı besinler çocukluğumuzdan beri yediğimiz, bizi büyütmüş olan besinlerdir. Beden, belleği yardımıyla her zaman o tatların peşine düşer."
Son yüzyılın tarihini düşündüğümde çocuk doğurmadığım için belli bir rahatlama hissediyorum. Bu dönem insanı korkutuyor, gelecek zamanlar daha da korku verici olacaklar.
Çünkü insan yüreği güzelliğe, şiire, paylaşmaya hasrettir. Çünkü gerçeğin titrek ve solgun alevi gömülüp kalmış olsa da, daima yanar.
Bende :)
“Yargılayanı, değneğini göstereni, onun için kutsal olan bazı değerler adına zorunlu davranışlar öneren ve bekleyeni hiç sevmem.“
Reklam
Büyük anten bizleri,bizim için iyi olmayanın aslında iyi olduğu konusunda ikna ediyor. Büyük anten hoşgörü konusunda gevezelik edip duruyor ama birazcık durup düşünebilen insan, çeşitliliği silen bir iradenin hoşgörüsüzlüğün ilk yaratıcısı olduğunu anlayabilir.
Sayfa 47 - CanKitabı okudu
"Gençler", "yaşlılar", "rahipler", "Müslümanlar", "Yahudiler"... Bu tür sınıflandırmalar beni her zaman dehşete düşürmüştür. Ben, her çehrede insan olmanın özgünlüğünü görürüm yalnızca.
Sıyrılmak ve beklemek. Böylece yavaş yavaş zamanın, bizi soluk soluğa bırakan, yapılacak ve söylenecek şeylerle doldurduğumuz, aslında bir karıncanın hafif, kısa, küçük koşusundan farklı olmayan zamanın farkına varmaya başlayacağız.
(...) çocukların çok sayıda doğa belgeseli seyretmemelerini öneriyorum. Neden eğitici değiller? Çünkü yeni-Darvinciliğin dogmasını öğretiyorlar. Dünya güçlülerin dünyasıdır. Ötekilerin -uyum sağlayamayanların- yazgısı ölmektir. Böyle olması da doğrudur çünkü bu bir "doğa yasasıdır". Ve doğa dünyanın gerçekliğini bilir. İyi ama bunun doğaya ait bir gerçeklik olduğundan emin miyiz? Yoksa gerçekliğin işimize gelen bir bölümünü görmek için taraflı bir dürbün mü kullanıyoruz?
267 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.