"Hasan Can, bu ne hâldir?"
"Sultanım, Cenab-ı Hakk'la olacak zamandır."
Padişah'ın kaşları birden yay gibi kalktı. Kükrercesine,
"Bunca zaman sen bizi kiminle bilirdin?" diye çıkıştı, “Hadi, Yasin oku."
Fransız asilzadenin Yıldırım Beyazıt’a söyledikleri;
"Esir bulunduğumuz müddetçe kimse tarafından horlanmadık, tartaklanmadık, hiçbir hakarete uğramadık. Hatta keselerimiz altın dolu olduğu ve bunu bildikleri hâlde kimse el uzatmadı. Sizden ve komutanlarınızdan sadece iyilik gördük. Yazık ki biz sizi yanlış tanımışız! Hayatımız boyunca bir daha Osmanlı Sultanı siz haşmetlü Bayezit Han'a karşı gelmeyeceğimize, hiçbir zaman Osmanlı'ya karşı kılıç çekmeyeceğimize şerefimiz üstüne yemin ediyoruz!"
"Biz memleketleri, kılıçtan evvel, yoksul takımı derviş-molla ve kısmının dualarıyla fethederiz. 'Duanız olmasaydı ne ehemmiyetiniz olurdu?' buyuran Cenab-ı Hakk'a yemin ederim ki bütçemizde ayrılan hayırlı en yatırım budur."
Her sayfada farklı bir öykü var ve inanın Yavuz Bahadıroğlu öyle içten yazmışki hepsi içinize işliyor ve o öykünün içinde buluyorsunuz kendinizi. Yavuz Bahadıroğlu'n dan okunacak daha bir sürü kitap var