Efendimiz(sav) buyurmuşlar:
"Sizden biri, Rabbi ile münâcât ve mükâlemeyi(O'na yalvarıp O'nunla konuşmayı) severse huzûr-i kalp ile Kur'ân okusun." (Süyûtî)
Hazret-i Mevlânâ buyurur:
"Her kim edepten nasîbini almamışsa, o insan değildir. Çünkü insanla hayvan arasındaki fark, edeptir. Ey insan, gözünü aç da Allâh'ın kitâbı olan Kur'ân-ı Kerîm'e dikkatli bak! Göreceksin ki o, âyet âyet edepten ibârettir."
"Onların söylediği sözlerin Sen'i hakîkaten üzmekte olduğunu biliyoruz. Aslında onlar Sen'i yalanlamıyorlar, fakat o zâlimler, açıkça Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar." (el-En'âm , 33)
Peygamberimiz(sav) buyuruyor:
" Kâfir komşunun bir hakkı vardır. Müslüman komşunun iki hakkı vardır. Müslüman ve akraba olan komşununsa üç hakkı vardır." (Süyûtî, el-Câmiu's-Sağir, 1,146)
Rasûlullah(sav) bir gün mescide girince halka hâlinde oturmuş iki grupla karşılaştı. Gruplardan birini Kur'ân-ı Kerîm okuyor ve Allah Teâlâ'ya duâ ediyordu. Diğeri ise ilim öğreniyor ve öğretiyordu. Bunu gören Nebiyy-i Muhterem(sav) Efendimiz:
"Bunların hepsi hayır üzeredirler. Şunlar Kur'ân-ı Kerîm okuyor ve Allah Teâlâ'ya duâ ediyorlar. Allah dilerse onlara (istediklerini) verir, dilemezse vermez. Şunlar da ilim öğrenip öğretiyorlar. Ben de ancak bir muallim olarak gönderildim." buyurdu ve hemen ilimle meşgul olanların yanına oturdu.(İbn-i Mâce, Mukaddime, 17)
Evlâdım! Kur'ân 'ın sırlarını anlamak istersen nefsini tezkiye et ve Kur'ân'ın feyzinden istifâde etmeye çalış! Boş sözleri bırak, faydalı amellerle meşgul ol!
Yanağını yere koy (mütevâzı ol), topraktan geldiğini ve yine toprağa döneceğini unutma! Günahlarının çokluğundan ve kiyâmet günü yüzüne çarplmasından kork!
Amellerinin kabul edilip edilmeyeceğini iyi hesâb et! Eğer böyle yaparsan Rabbinin kelâmındaki ince mânâları ve esrârı anlayabilirsin. Böyle yapmazsan bu ilâhî kapı sana kapalı kalır