Ömer -Kuran ilişkisi
Peygamber ‘e düşünce ve tavsiyelerini açıkça söyleyebilen hatta onu eleştiren ender sahabelerden biridir Ömer . Hadis ve siyer kitaplarına göre bazı konularda ‘öngörüsü’ Ebu Bekir ‘den özellikle de Peygamberden daha güçlüdür . Kuran ayetlerinin nüzul sebeblerini okuduğumuzda görüyoruz ki birçok ayetlerde Ömer’in uyarı ve tavsiyelerinden sonra iner . Hatta bazı ayetlerde Ömer’in düşünce ve tavsiyelerinin aksine karar veren Peygamber eleştirilerek Ömer’in düşüncesinin doğruluğu anlatılır ..
Sayfa 105Kitabı okudu
O gün Ömer ve Ebu Bekir iktidarı ele geçirmişlerdir ; ama kendilerine kucak açmış Medineli Müslümanlara yaptıklarıyla ; Peygamber ‘in kuzeni Ali’ye ve bazı rivayetlere göre Ali’nin eşi Hz. Muhammed ‘in kızı Fatma’ya yaptıklarıyla Müslümanların genlerine “hedef için herşey mübahtır “ ilkesini kalınca kazımışlardır . Öyle ki bundan sonra Müslümanlar kendi aralarındaki güç ve iktidar mücadelelerinde hiçbir insani ve ahlaki ilke tanımayacaktır ..
Sayfa 39Kitabı okudu
Peygamber hasta yatağında ama Abbas ve Ali hilafet derdindeler . Peygamberin cenazesi henüz gömülmemiş : ama Ebu Bekir ve Ömer halifelik peşinde ; Ensar , Saideoğullarının gölgeliğinde yönetici seçme çabasında . Evet , Hz. Muhammed ‘in vefat ettiği günlerde Müslüman toplumun “Manzara-i Umumiyesi “ böyledir..
Sayfa 37Kitabı okudu
Asrı saadet değil güç mücadelesi
Dini sorgulamak isteyenlerin okuyabileceği güzel bir kitap. Asr-ı Saadet diye anlatılan dönemin pek de öyle olmadığını anlatan belgeli bir kitap. Tamamen kaynaklara dayalı olarak yazılmış, halifelik mücadelelerinin aslında bir güç mücadelesi olduğunu, iktidar mücadesi olduğunu anlatıyor. Serinin birinci kitabı olan Hz. Muhammed Dönemi kitabını da bir bütünsellik oluşturması açısından okumanızı öneririm. Serinin bu ikinci kitabında tek tek halifelerin dönemleri incelenmiş (Tamamen islami kaynaklara dayalı olarak objektif bir şekilde). Halifelerin üçünün Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali'nin hep suikastlerle öldürülmeleride iktidar mücadelesinin bir göstergesi. Osman'ın bazı Kur'an nüshalarını yakması yüzünden (Ebu Bekir'in oğlu Muhammed tarafından) öldürüldüğü iddiası da ilginç. Asrı saadet döneminin özellikle Hz. Muhammed'den sonra bir tür iktidar ve güç mücadelesi olduğunu görüyorsunuz. Hz. Ömer ve kısmen Hz. Osman döneminde kurulan devletin biraz daha genişlediğini ve kurumsallaştığını, ancak Osman'ın bir dönem sonra bu kurumsallaşmayı yok ettiğini görüyorsunuz.(Liyakatı yok edip, kendi yakınlarını kurumlara yerleştirmesi ve bunun Müslümanlar tarafından tepki ile karşılanması) Ali dönemi ise tamamen Müslümanların birbirleri ile savaşma dönemi ve Ali'nin bu süreci iyi yönetemediğini anlıyorsunuz. Öyle tarihte anlatılanlar gibi değil yani. Sonuçta o da bir suikaste kurban gidiyor. Bilgilenmek ve sorgulamak adına güzel bir kitap. Ön yargılı değil iseniz bu konularda okumanızı tavsiye ederim. İlginç bilgiler bulabileceğiniz değerli, okumaya değer bir kitap. 
Dört Halife Dönemi - İslam Tarihi Sorgulamaları 2 
Tunay Bayrak
Buyrun bakalım
Osman'ın öldürülme sürecinde Ebu Bekir'in oğlu Muhammed yakasına yapışınca Osman "Bunu bana nasıl yaparsın?" diye sorar. Ebubekir'in oğlu Muhammed, "Sen gerçek Kur'anı yaktın, kendince yeni bir Kur'an ortaya çıkardın" der...
Sayfa 156 - Berfin yayınlarıKitabı okudu
Demek ki bu zamana kadar derli toplu bir metin yokmuş.
Ebu Bekir ayetlerin nasıl derleneceği talimatını da verir. Ömer ve Zeyd'e şöyle der: Peygamberin mescidinin girişine oturun. Biri size Allah'ın kitabından bir ayeti iki şahitle getirdiği takdirde onu kaydedin.
Sayfa 84 - Berfin yayınlarıKitabı okudu
Ömer, Ebu Bekir'e biat ettirmek için Kunfuz'u Ali'yi getirsin diye onun evine gönderir. " Allah Kunfuz'a lanet etsin. Eşiyle onun arasında durduğunda Fatıma'ya kırbaçla vurdu. Ömer haber gönderdi ki eğer Fatıma engel olmak için seninle onun arasına girerse O'na vur. Kunfuz onu kapının ardına doğru çekti ve kapıyı sıkıca bastırdı. Öyle ki Fatıma'nın kaburgalarından biri kırıldı. Karnındaki çocuğu düştü. Ölene kadar yatağından kalkamadı ve bu aldığı darbe yüzünden şehit oldu. "
Sayfa 41 - Berfin yayınlarıKitabı okudu
Bandırma Vapuru Yolcuları 16 Mayıs 1919-19 Mayıs 1919
Gemi Kaptanı İsmail Hakkı Durusu
hizliresim.com/m27wm17
(İsmail Hakkı Durusu)
İkinci Kaptan Tahsin Bey
Müfettişlik Heyeti
hizliresim.com/sxj0jli
Şewe/Gece
öyle diyar-ı bekir bakma şewe
surları düşürülmüş pusu kurulmuş
koca çınarı kurutulmuş,
vedat aydın'ı vurulmuş gibi öyle lal...
acını dilinde kilitliyorsun o gözlerinin dilinde,
gözlerin isimsiz bir ülkenin ağıdı şewe...
bir yaralı kara göçsün,
kapkara telin nasıl da deli fıratça iniyor
kuğu boynunun su derinliğine...
belcemin iki sıradağı
Sayfa 109Kitabı okudu
Putlaştırılan kişinin her söylediği keramet olur. Ters baktığı yanar. Dalkavuklar çembere alırlar onu. Bir dar çember içinde sıkışıp kalır. Gerçekleri ne görebilir. Ne de gerçekler ona gösterilir. İşte dünün İsmet Paşası,işte yarının Menderes'i.
Biz ne dersek diyelim, doğunun ve doğulunun kaderi bu. Kişilerin putlaştırma eyilimi daima başta gelir. Menderes 'de zamanın akışı içinde putlaşacaktı.
Milleti harbe sokmakla böbürlenenler, sadece kendi ayıplarını örtmek için bu ağzı kullanmışlardır. Yoksa gerçek, yüce dağlar gibi heybetli ve yerindedir.
Yoklukları, çoğu kez var eden, bir milletin inancı ve imanıdır. Bu millet, her şeyini yitirse de, imanı ve inancını yitirmez. Tarihin akışı içinde bunu daima böyle görmekteyiz.