Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Politik Yorumlar
_Türk olarak arabistan'a gidiyorsun. İnsanlar seni Türkçe selamlıyor; camilerden her gün Türkçe dualar yükseliyor; senin toprağını kutsal kabul edip senin gibi giyinmeye, düşünmeye ve konuşmaya çalışıyorlar. Yerde Türkçe bir yazı, örneğin Türk malı bir çikolatanın ambalajını görünce öpüp yerden alıyorlar. Okullarında senin tarihin,
Liberalizm Hakkında Kitap Tavsiyelerim
Merhabalar, İstek üzerine “Liberalizm” temalı bir kitap tavsiye listesi hazırladım. Sadece kendi okuduğum kitaplardan seçtiklerimi buraya yazdım. Aslında, seçmediklerimi de yazsam daha mantıklı olabilirdi, böylece okumadıklarımdan seçmediklerimi ayırabilirdiniz ama ona zaman ayırmadım şimdilik. Konularına göre ayırarak tavsiyelerimi aşağıda
Reklam
TÜRKİYE’NİN BAŞINDAKİ ASIRLIK BELA: BATI LİBERALİZMİ XIX. yüzyılın ilk yılları… İngiltere’de görülmemiş bir devrim, Sanayi Devrimi bomba gibi patlıyor. Yeni bir çağ başlıyor: Emperyalizm çağı… İngiltere’ye artık yeni pazarlar, yeni kaynaklar lazım. Diğer ülkelerin kapılarını zorluyor… Hangi ülke zayıfsa, orada korumacılığı kaldırtarak, ürünlerini
Pozitivizm KAPİTALİZMİN Babası ,NEO LİBERALİZİM HEPSİNİN BABASI
20 yüzyılda Türk milliyetçiliği, Türk halkının alın terini yabancı emperyalist çıkarlara karşı korumak demektir. Geri kalan boş laf, kuru gürültüdür, kendimizi kandırmayalım. Gelecek nesilleri değil, gelecek seçimleri düşünen politikacılarımız bu tablonun ressamlarıdırlar. “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” parolası ile liberalizm, en acı örneğini Türkiye’de vermiştir. Uğur Mumcu Alıntılar
Uğur Mumcu
Gelecek nesilleri değil, gelecek seçimleri düşünen politikacılarımız bu tablonun ressamlarıdırlar. “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” parolası ile liberalizm, en acı örneğini Türkiye’de vermiştir.
Zehirli Bir İthal Mal Olan Parti/cilik :
Türk Tarihinde Genç Osmanlılardan başlamak üzere, haysiyetli bir dünya görüşüne sahip bir kadrolaşma hareketi yoktu. Eşya ve hadiseleri kucaklayacağı bir ideali olmadığı için kendisini millete benimsetemedi. Sultan Abdülaziz’den Cemal Gürsel dönemine kadar, teşekkül eden fikir hizipleri ve partiler tek farika çerçevesinde toplanıp birleşmişti. Doğu geri, batı ileriydi. Milleti ilerletmek için batıyı kopya etmekten başka çare yoktu. Fransız İhtilâlinden kalma, demokrasi, liberalizm, uhuvvet, hürriyet, müsavat, adalet bir çalar saat monotonluğundaki nakarattı. Kurtuluşu dışarıda arayan bir dış şekildi. Bu partilerin kahramanları ise, Türk cemiyetinin, geçmişi bugünü ve tarih muhasebesi için tek damla ter dökmüş değillerdi. Başına ne geldiyse bu partilerden çekmiş olan Türk milleti, henüz gerçek bir ideoloji partisine kavuşmuş değildi. Kavuşmak bir yana kavuşmanın imkânlarına sahip değildi. Türkiye’de partiler tam bir asır, bekleneni kendi eksiklerinde göstermek ve milli hasreti derinleştirmekten başka bir işe yaramamıştı. (Kısakürek,2015b:76-79) Daha önce CHP ceberutluğu varken, daha sonrasında çok parti hercümerci vardı. (Kısakürek, 2015b: 84)
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.