Tevfik Fikret
"Şüphe bir nura doğru koşmaktır, Hakkı tenvîr ukûl için haktır."
Sayfa 46 - Hece İncelemeKitabı yarım bıraktı
Tevfik Fikret
"Ey intikamcı Allah bize bir vücud lazım olduysa Onu cehennemî bir sefalette yaşatmak neden icap etti?"
Sayfa 46 - Hece İncelemeKitabı yarım bıraktı
Reklam
Tevfik Fikret
"Tevfik Fikret zor beğenen, her zaman sorunları ve bunalımı olan, sorular soran, kendi düşüncelerini de toplumu da sorgulayan bir Osmanlı aydınıdır. Yaşanan toplumsal bunalımı uygarlık krizini aydın kesimin tutarsızlığında, iktidar ilişkilerinde 'münevver geçinen sınıfın terbiye fıkdanında ve seciye buhranında' arar. Yakın çevresiyle her zaman sorunludur.
Sayfa 49 - Hece İncelemeKitabı yarım bıraktı
Salih Nigar Keramet
Tevfik Fikret'in şüpheci, kararsız bir kişiliği vardır. "Hiç şüphe yok ki Fikret'in bütün benliği bu bîkarar fikir ve âteşîn kalple yoğrulmuştur."
Sayfa 46 - Hece İncelemeKitabı yarım bıraktı
Fikret
Dârü'l-Fünûn müderrisliğinden kaçmasının nedeni kendi sözleriyle "koca sakallı riyâkar müderrisler"dir; arkadaşlarından "kimini manevi hayatına çabuk ve müebbeden veda' etmiş bulurdu. Kimini lüzumundan fazla çekingen ve hod-endîş görürdü. Kiminin kalemini, ruhuna değil, menfaatine hâdim bir âdi bir vasıta diye kullandığına kânî idi."
Sayfa 45 - Hece İncelemeKitabı yarım bıraktı
gel, uçan yalnızlığınla beni kurtar kurtar beni bu söylenden güzel andromeda!..
Reklam
Biçim/İçerik, Hakikat/Paradoks Arasında Sanat ilimcephesi.com/bicim-icerik-ha... Hilmi Uçan – Görmek-Göstermek,syf:87-108
Derrida ve ”Ayırım=Erteleme”Kavramı ilimcephesi.com/derrida-ve-ayir... Hilmi Uçan – Görmek-Göstermek,syf:143-165
Lütuf, Aşk, Şefkat ilimcephesi.com/lutuf-ask-sefkat Hilmi Uçan – Görmek-Göstermek,syf:10-13
Özdenören geleneğimizden hareketle çağı öykü formunda yorumlamak isteyen bir düşünürümüzdür. Düşünürümüzdür diyorum, çünkü onun öyküleri sadece olay örgüsünden oluşmaz, onun öyküleri durup düşünülürse anlaşılabilir, gelenekle metinlerarası ilişki kurulabilir. Bu konuda kendisi de şöyle diyecektir: “Biz kendi yerli kültürümüz olan İslam kültürünün temel kaynaklarıyla doğrudan temas kurma imkânından yoksun bulunuyoruz. (...) Fuzuli'nin, Baki'nin, Nabi'nin, Şeyh Galip'in veya başka şairlerimizin divanları bugünkü Latin harfleriyle okunabiliyor. Bunların Latin harfleriyle yeniden basılmış olması keyfiyeti ayrı, onları içselleştirerek okumak ayrı. Onları içselleştirmek, o kültürün içinde gelmiş olmayı gerektirir. Biz ise, o kültürle irtibatını koparmış dönemin ürünüyüz” (Özde nören: 2004, 73).
Sayfa 208Kitabı okudu
254 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.