Bütün insanlar gibi senin de yüreğin, senin de sinirlerin var! Ne diye bunları gizlemeye kalkıyorsun?
Sayfa 203 - Can, 31.baskı
İnsan yüreğiyle duyar
Sayfa 210 - Can, 31.baskı
Uğultulu Tepeler
Kuzeyden esen rüzgar Uğultulu Tepeleri şekillendiriyor.
Büyük nefret bir trajediye dönüşüyor. Pişmanlıklar, nefret, aşk, ihanet,
Bu esere sadece trajedi veriyor. 
Uğultulu Tepelerem 
Emily Brontë
Bu kitabı sevmemin en büyük nedeni; hikayenin anlatım şekli ve tam bir trajedi olması. Fazla duygu var ama az sayıda süslü kelime var.
Bu eserin trajedi olduğunu düşünme nedenim; zavallı Heathcliff bulan Earnshaw ailesi küçük Catherine'nin ondan delilerce nefret edeceğini, düşünmeyen Bay Earnshaw kızıyla ve nefretiyle büyüyen Heathcliff'a güvenir. Yıllarca süren nefreti artık yolunu kaybetmeye başlar ve bu artık ikisinin arasında derin bir aşka dönüşür.
Catherine Edgar linton'la evleniyor ve Heathcliff Uğultulu Tepeleri terk ediyor.
Yataklara düşen Catherine ölüyor.
Bence trajik kokuyor,
sizce'de değil mi?
"Kendimi iyi hissetmem gerek fakat beni ölümle savaşmada o kadar uzun zaman yalnız bıraktınız ki artık sadece ölümü hissediyorum. Sadece ölümü görüyorum. Kendimi ölmüş hissediyorum!"
Sayfa 362Kitabı okudu
".. bütün umutlardan yoksun ve yalnız ya da beni hiç sevmeyecek olan kimseler arasında yaşamak zorunda olduğum sürece neşemi nasıl bulur, nasıl iyi olurum?"
Sayfa 318Kitabı okudu
Biliyorsun ki, seni unutmak kendimi unutmak demektir.
Sayfa 195 - Can, 31.baskı
İnsan bazen, kendine de, başkalarına da acımak nedir bilmeyen kimselere de acıyor.
Sayfa 203 - Can, 31.baskı
Bu dünyada ne yasa var ne adalet!
"Ruhum mezardayken bedenim yaşamış,.."
Sayfa 197 - Can yayınlarıKitabı okuyor
Ben ölüm acısı içinde kıvranırken siz rahat rahat uyuyacaksınız.
Sayfa 296Kitabı okudu