Bir elma ye,şarkı söylemeyi de unutma
Kıvrılarak yoluna giden bir yılana sakın dokunma
Bir saat koş,gün boyu yürü
Kuşlara kulak ver,dedikleri hep doğru.
Rüzgarı izle,
Ay'ı dinle,
Kulak ver yağmura,
Melodisini unutma.
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir.
_Vücudun merkezi de başta
“Sen sen ol, hayatta erişemeyeceğin şeyleri isteme."
.
Etrafta gökyüzü dışında hiçbir şeyin olmadığı yerlerde olabilmeyi diliyordu.
Sayfa 65Kitabı okudu
Ah bu ben, düşüyorum düşüyorum düşüyorum düşüyorum aşka bir yıldızla.
Aşkıma sesimi duyuramıyorum duyuramıyorum duyuramıyorum duyuramıyorum
çünkü evi çok çok uzakta.
Hiçbir zaman buluşamayız
Hiçbir zaman konuşamayız
Yüzünü görmem imkânsız.
Aşkım düşüyor düşüyor düşüyor
düşüyor uzay boşluğunda.
Düştü... düştü... düştü. Milyonlarca yıl geçip gitti. Çeşitli evrenlere serpilmiş gezegenlerde yaşayan insanlar bazı geceler gökyüzüne baktıklarında zavallı Küçük Aziz İkarus’un düşerek geçtiğini görüyorlar ve onun kayan bir yıldız olduğunu düşünüyorlardı. Bazen gözlerini kapatıp dilek diliyorlardı. Bazen de onun kötülük getirdiğini düşünüyor ve ona şeytan diyorlardı.
Gökyüzünün uçsuz bucaksız alanlarında futbol oynanıyordu eskiden. Bu çok çok uzun zaman önceydi; bizim şu derme çatma evrenimizin bir araya getirilmesinden bile önce. Futbol topu bir gezegendi; kaleler ise birer takımyıldız. Oyun sahası, ölçülemeyecek kadar geniş bir alandı. Ya oyuncular! Melekler, azizler, cinler, periler, ifritler... ve yer ile göğün dört bir yanında, çok uzaklarda yaşayan, zihnimizde bile canlandıramayacağımız daha nice yaratıklar.