Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Küçüklüğünden beri sahip olduğu okuma iştahı hala devam ettiği için bazı zamanlar kitap alabilmek uğruna yemek yemekten bile feragat ederdi. Dolayısıyla yaşamını idame ettirmesi biraz da yapılan hayırlara bağlıydı.Yıllar sonra Birinci Konsül olduğunda içişleri bakanlarından birini Valence yıllarında kendisine pek çok kez kahve ikramında bulunan kafe sahibinin ne durumda olduğunu öğrenmekle görevlendirdi. Bu kişinin hala hayatta olduğunu öğrendiğinde ise bakana ‘Şu 50 lousiyi alın ve benim adıma kendisine iletin’ dedi. “ Bu bile bana verdiği kahvelerin bedeli olamaz ya…”
Şimdi Matmazel Danglars ve arkadaşını Brüksel yolunda bırakalım ve tam şansı açılmışken çok büyük terslikler ve talihsizlikler yaşayan zavallı Andrea Clavalcanti'ye dönelim. Mösyö Andrea Cavalcanti genç olmasına rağmen çok becerikli ve çok akıllıydı. Bu nedenle salonda ilk dedikodular dolaşmaya başladığında yavaş yavaş kapıya yaklaşmış, bir iki odayı geçmiş ve sonunda ortadan kaybolmuştu. Anlatmayı unutmuş olduğumuz ama unutulmaması gereken bir durum: Cavalcanti'nin geçtiği bu iki odadan birinde gelinin çeyizi, elmas kutuları, kaşmir şallar, Valence dantelleri, İngiliz tülleri vardı. Genç kızların yüreklerini hoplatan baştan çıkarıcı eşyalar... Ve Andrea bu odadan geçerken sadece çok zeki ve becerikli değil, aynı zamanda ileri görüşlü biri olduğunu da kanıtladı ve sergilenen bu değerli eşyaların en değerlisini alıp götürdü.
Sayfa 1212Kitabı okudu