White bizi bu eserinde Antik Roma'ya götürüyor.Kolezyum'da,tapınaklarda gezinmek,arenalarda gladyatör dövüşleri izlemek,köle pazarları,tahtırevan ile gezintiye çıkmak gibi o dönemin yaşamına zamanda yolculuk yapıyoruz.
Ah Brinnaria!ahlaklı,dürüst,adil,doğal,zeki,iştahlı,dobra,kanlı canlı,yaş aldıkça güzelleşen ,biraz yaramaz,cesur ve harika kadın!Bu harika kadın tüm şartlarını sağladığı için Vesta rahibesi olmak zorunda kalıyor ve sevdiği adamla evlenebilmek için 30 yıl beklemek zorunda kalıyor.Eserde Brinnaria'nın 30 yıllık yaşamına konuk oluyoruz.Brinnaria rahibeliği süresince görevini layıkıyla yapmaya çalışıyor ve sıra dışı kişiliği sayesinde halkın sempatisini kazanıyor.Ama yoluna dikenler batırmak isteyenler de yok değildi.Brinnaria yaşam mucadelesinde birçok zorluğa da göğüs germek zorunda kalıyor.Bu arada 30 yıl boyunca hiçbir kadına yan gözle bakmayan,Brinnaria'yı sadakatle bekleyen Almo da bir alkışı hak etmiyor değil.Tabii aynı Almo,bu süre zarfında sevdiği kadının başına olmadık işler açmıyor değil.Bu arada bilge imparator Marcus Aurelius'un romanda bir karakter olması hoş bir detaydı.
Çok eğlenerek okudum.Antik Çağ'dan,kadim Roma'ya yine harika bir kadının hayranlık uyandıran hikayesi...
Zoraki RahibeEdward Lucas White · Dedalus Kitap · 20213 okunma
Birkaç öykü dışında o kadar sıkıcıydı ki bırakırsam bir daha devam edemem kaygısıyla inat edip tek seferde okudum.
Korku kelimesinin ülkemizdeki yanlış tanımlanmasının örneklerini bu kitapta da görüyoruz. Tekinsiz hikayeler, tedirginlik belki biraz da karanlık fakat korku tam olarak nerede ben çözemedim. Gerilim bile neredeyse yoktu öykülerde. O kadar silik bir derleme ki anlatamam.
Evet, yazar deneyimlemek açısından faydalı olabilir ama öykülerin dil ve anlatımı, okuyucuya işlemesi konusunda büyük sıkıntılar var. Gerçekten fazla boş vaktiniz varsa alıp okuyun. Eğer yoksa pas geçseniz de olur.
Aslında ülkemizde şans verilmeyen veya hiç çevrilmeyen yazar olunca desteklemek isterim. Benim de amacım korku türünde eser veren bu yazarı tanımaktı aslında. Bu konuda başarılı oldum ama beni öyküleriyle tatmin etmedi.
Bu kitaba bir şekilde rastlamış ve almayı düşünüyorsanız birkaç kez daha düşünmenizi tavsiye ederim.
Kitap bende büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Bu kitapta ne gerilim ne korku ne de gizem var. Kitabın içinde toplam 9 öykü var ve birkaç tanesi dışında gerçekten vasat öyküler barındırıyor.
Bütün öykülerin başı ve sonu belli, sizi bekleyen sonu kolayca tahmin edebiliyorsunuz. Bu sebeple okurken hiçbir duygu uyanmadı içimde. Öykülerin anlatımı oldukça yavan kalmış. Yazar size dünyasını tanımaya fırsat vermeden kendi hayal alemine alıyor. İçine düştüğünüz bu yabancı dünyaya alışma gereği duymadan öykülerdeki sözde gizemi çözmeniz çok kolay oluyor. Ayrıca biçimsel olarak da albenisi yok kitabın.
Tanıtım bülteninde yazar hakkında Poe'nun mirasçısı denmiş. Poe'nun öykülerinin hepsini okumuş biri olarak sizi teyit edebilirim ki yazar Poe kalitesinden çok uzakta.
Kitabın en sevdiğim kısmı kapağı oldu. Muhteşem bir tasarım, kitap hakkında merak uyandırıcı bir etkisi olmuştu bende. Böyle hareketli bir kitaba kitaptan küçük parçalar konulması hoşuma gitti.
Gerek hikayeleri gerek olay örgüsü (çeviriden mi kaynaklandı, emin değilim) beni içine çekmedi. Kitabı yarım bıraktım.
Kitabın kapak tasarımı ve tanıtım bülteni yazısı beklentimi çok yükseklere çıkardı belki de, bilemiyorum.
