J. R. R. Tolkien' in kusursuz kurguladığı Orta Dünya' da iyi - kötülerin mücadelesinde en büyük savaş olan Yüzük Savaş' ının 2. bölümüdür İki Kule ve bu bölümde kardeşlik dağılıyor iyi krallıklar iki kulenin birleşmesinden gelen kötülüklere karşı mücadele etmeye çalışıyorlar haliyle de macera ve heyecan iki katına çıkıyor. Kitapta hiçbir kusur yok bana göre tek kusur keşke bu seri Zaman Çarkı kadar uzun olsaydı diye düşünüyorum ama belki de o zaman bu kadar tadı damağımızda kalmazdı.
Bir adam iki yolla kötü haber getirir. Ya kötülük yapan biridir ya da iyi zamanda insanları yalnız bırakır ama kara günde yardım getirmek için gelir sadece.
Tüm topluluklarda olduğu gibi, çıkarlar örtüşmediğinde yüzük kardeşliği dağılıyor. Kötü güçlere ait iki kule birleşiyor ve bir noktada "acaba kötülük mü kazanacak?" sorusu akla geliyor. Hikayenin en güzel sürprizi ilk bölümde yok olduğu sanılan Gandalf'ın ortaya çıkması. Ağaçların çobanları, Saruman'ın gerçek yüzü gibi bir çok ayrıntı bir araya gelerek hikayeyi "tadından okunmaz" yapıyor. Hayal dünyanızın ötesinde...
İlkinden daha heyecanlı ancak daha zor okunuyor. Yolculuk bitmek bilmiyor öyle ki onlarla birlikte ben de yoruldum. O kadar çok şey oldu ki: Miğfer Dibi Savaşı, Saruman, Gandalf, Mary ve Pippin, kral, başka bir kral, entler, orklar ve tabii ki yüzük... Tolkien seriyi yazdıktan sonra uzun süre dinlenmeye ihtiyaç duymuş olmalı tıpkı Sam ve Frodo gibi... Frodo bu kitapta daha aklı başında daha olgun daha ciddiydi. Ayrıca Gollum'a karşı Sam'le iyi polis kötü polis oynamalarını çok seviyorum. Ahh Gollum ve senin sinssice gesmelerin...