Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan, birini sevmek felaketine uğradı mı, esir gibi bir şey oluyor.
Ne bileyim, insan kalbi, öyle anlaşılmaz bir şey ki...
Reklam
O vakit, sadece gözlerim ağlamıştı. Bu gece gönlüm ağlıyor.
"Zaten bütün istediğim son bir gecemi daha onun koynunda geçirmekten ibaretti."
Çalıkuşu, haydi yat artık, gece ve yorgunluk zavallı gözlerini ağrıtıyor. Seherden sana ne? Seher, ta uzaklarda uykuya ve daha başka şeylere kanmış sarı çiçeklerin mesut gözlerini açacakları vakittir.
İnsan, ne kadar acı olursa olsun, bir mecburiyeti kabul ettikten sonra içine sükûn ve tevekkül geliyor.
Reklam
Ben hakikaten çok tuhaf bir yere düşmüşüm.
İnsan her şeye alışır.
Görüyorum ki, alışmaya, hatta bu karanlık ve van sıkıcı memleketi biraz daha benimsemeye ve sevmeye başlamışım!
Kapalı bir mahzende sizden bir ışık parçası, yıkık bir duvarın taşları arasında açmış sıska bir çiçek, her şeye rağmen bir varlık, bir tesellidir.
... "Biraz gayret. Biliyorsun ki, yaşamak için artık güler yüzden, cesaretten başka sermayen kalmamıştır." diyordum.
Reklam
Ama ben her şeye rağmen, insanların gönüllerini kiraya çıkardığı bu çağda bir gönülün bir gönüle yeteceğine inanıyorum.
"Kızlarım, ümitsiz hastalıkların, mukadder felaketlerin son bir ilacı vardır: Tahammül ve tevekkül. Elemlerde gizli bir şefkat var gibidir. Şikayet etmeyenlere, kendilerini güler yüzle karşılayanlara karlı daha az zalim olurlar."
Kâmran, ben asıl bu sabah, senden ayrıldım. Hem de bir hatıra götürmeye, son bir defa başını çevirerek, arkasında bıraktığı şeylere bakmaya hakkı olmayan bir bîçâre muhacir gibi..
Şimdi İstanbul nasıl? Orada da böyle yağmur var mı? Yoksa Kozyatağı'ndaki bahçe, şimdi ay ışıkları içinde pırıl pırıl yanıyor mu? Kâmran, ben sadece senden değil, senin olduğun yerlerden de nefret ediyorum.
Nasıl,sevmek güzel şey değil mi? -Elbet güzel...
Sayfa 58 - İnkılap YayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.