Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Korelilerin, Türklerle paylaştıkları ortak Asya kültüründen dolayı birbirine yakınlık hissettiklerini ifade eden Selçuk Çolakoğlu, 2000 yılında 10-13 yaşındaki Koreli öğrencilere uyguladıkları anket sonucunda Kore’deki Türkiye imajının içler acısı olduğunu vurgulamaktadır. Türkiye’nin Kore’deki imajı, gelişmiş bir Avrupa ülkesi gibi değil, daha çok mistik ve Ortadoğu İslam ülkesi gibidir. Korelilerin Türkleri ilk gördüklerinde Amerikalı olduklarını sanmaları ve ona göre davranmaları da Türklere olan uzaklığın bir göstergesidir. Kore’de Türklere yönelik sevgi ve yakınlığın çoğu, Türk olmaları sebebiyle değil, “yabancı” oldukları içindir. Zira Koreliler, ülkelerinde bulunan yabancılara karşı kibar davranmakta ve indirimli hatta bedava hizmetler sunmaktadır. Korelilerin yabancılara yönelik bu tutumu, muhtemelen uluslararası olumsuz ülke imajının bir yansımasıdır. Çolakoğlu, 2007 yılında Kore’ye yaptığı ziyaret sırasında Kore’nin birkaç yıl içerisinde gözle görünür bir hızda bireyselleşmesinden dolayı duyduğu şaşkınlığı ifade etmektedir. Daha da önemlisi, bu bireyselleşme ile birlikte Kore toplumunda eskiden daha çok ön planda olan yardımlaşma ve dayanışmayla birlikte yabancılara “ülkelerini iyi tanıtma gayretlerinde” de bir azalma görülmektedir. Bkz. Çolakoğlu, Kore Toplumu, ss. 128-129, 151, 155. (Buna göre Kore’nin Türklere olan farkındalıkları ve ilgisi, ortak geçmiş olan Kore Savaşı’na rağmen beklenen düzeyde değildir. Ayrıca Kore toplumunda görülen bireyselleşme; hızlı modernleşme ve yukarıda bahsi geçen küresel kültüre angaje olmakla bağlantılıdır.)
Türkçe bölümünde derse giren hocalardan Lee Nan-A da doktorasını Ankara Üniversitesi DTCF Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde tamamlamış. Kendisi aynı zamanda Orhan Pamuk ve Ahmet Altan gibi yazarları Kore edebiyatına kazandırmış.
Sayfa 85 - orion
Reklam
Tuvalet kağıdı yeni ev almış, evlenmiş kişileri ziyaret ederken götürülen hediyelerden biriymiş meğer. Anlamına gelince, tuvalet kağıdı uzun, beyaz ve temiz bir ömürmüş.
Sayfa 70 - orion
Kore'de bebeğin 100. günü ve 1. yaş günü büyük önem taşıyor. Eskiden bebek ölümleri çok olduğundan 100. gününü aşan sonra da yaşını dolduran çocuklara "paçayı yırttı" gözüyle baktıkları için, bu günlere özel önem veriyorlarmış. Ancak günümüzde bu günler gelenekselliğin bir parçası olarak kutlanıyor.
Sayfa 67 - orion
18 Mayıs günü Kore halkı için acılı bir gün. Çünkü 18 Mayıs 1980'de Kore'nin güneybatısında bulunan Gwangju şehrinde yapılan hükümet karşıtı gösteriler, o zamanki askeri rejim tarafından kanlı bir şekilde bastırılmıştır. Bu olaylar sırasında 200'den fazla sivil hayatını kaybetmiş.
Sayfa 62 - orion
15 Ağustos Kore'nin bağımsızlığına kavuşmasının daha doğrusu Japon işgalinden kurtuluşunun yıldönümü.
Sayfa 58 - orion
Reklam
1 Mart Bayramı, Japon işgaline karşı ilk direnişin başladığı günün yıldönümü olması dolayısıyla tüm Kore'de resmi tatil.
Sayfa 56 - orion
Korelilerin bu misyonerlik yaklaşımından Rusya, Avrupa ve Amerika'daki farklı mezhep mensubu Hristiyanların bile rahatsız olduğu düşünülürse, İslam ülkelerindeki radikal dini grupların çileden çıkacağını tahmin etmek pek de zor olmasa gerek.
Sayfa 46 - orion
Dünya çapında en fazla Hristiyan misyonere sahip ülkeler arasında Güney Kore ABD'den sonra ikinci sırada yer alıyor.
Sayfa 45 - orion
Budizm birçok Koreli tarafından köylü dini olarak görülüyor ve küçümseniyor.
Sayfa 42 - orion
Reklam
Önceden Seul'deki merkezi hükümetle anlaşamayan bürokratlar ülkenin güneyine sürülürmüş. Bu insanlar merkezi yönetime göre daha muhafazakâr olan görüşlerini okullar açarak da yaymışlar. Bu yüzden Güney'in kıyı bölgelerinde geleneksel Kore adetleri daha çok yer edinmiş.
Sayfa 25 - orion
Diğer ilginç bir konu da Korelilerin kanlarına nüfuz etmiş olan Japon aleyhtarlığı. Demek ki küçük yaşlardan çocukların kafalarında yer işgal ediyor. Çünkü öğrencilerden bazıları hemen Japonlar hakkında ne düşündüğümü sorup Japonya'yla sorun teşkil eden Dokdo Adasının Kore'ye ait olduğunu vurguladılar.
Sayfa 24 - orion