Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
26 Ağustos günü, Cumhuriyet gazetesi yazarı Işıl Özgentürk deprem bölgesinde yaşadıklarını anlattı bize. "Ölenler var, evet, ama biliyor musunuz, âşık olanlar var o çadırların arasında. El ele tutuşup o çadırı cennet yapmaya çalışanlar var. O çadırlarda doğan bebekler, o bebekler için, o bebekler yüzünden gülümseyen, sizden, bizden çok daha güçlü olan ve yeniden başlayanlar var. Yıkıntıların üzerinde filiz veren bir hayat ve umut var. Onu yaşatmak gerek. O umudu yaşatmak, büyütmek gerek," diyerek bitirdi konuşmasını.
Sayfa 40 - Hayat Güzeldir, İclal Aydın/ Epsilon Yayınları/ 16. Basım, Aralık 2001, İstanbulKitabı okudu
“ Yalnızlığın beni yorduğunu söylüyorlar, haklılar. İnsan alıştım sanıyar ama alışamıyor. “
Sayfa 25
Reklam
Bugünlerde !
"Küçük sevinçler bulmalıyım..." Yüreğim nereye derse oraya gitmeliyim...Yenilenmek için... Işıl ÖZGENTÜRK
Sayfa 130Kitabı okudu
Peki ne yapmalı? Kör ve sağırsa kalabalıklar! Gelen haberler hep karaysa! Sevgi yok olmuşsa! Yaratmanın büyüsü yitmişse! Gülmeyi unutmuşsak! Ne yapmalı...
Yazko yayınları *
Sinirli, huysuz bir insan oldum. İçkiye başladım. Çareyi sızmakta buluyorum. Beni kurtarmanızı rica ediyorum.
Yazko yayınları *
Döndüm arkama, kimse yoktu. Unutmadım o boşluğu Arkamdaki boşluğu..
Yazko yayınları *
Reklam
Ama korktum az önce. Günlerdir çalıştığım sözcükleri, şarkıları unuttuğumu sandım! Korkunun soğuk eli dolaştı sırtımda! Korkunun soğuk elini hissettim! Hiç yorulmayan o soğuk eli...
Yazko yayınları *
Ben olsaydım sizin yerinizde, tıkardım kulaklarımı, çekip giderdim! Böyle iç karartıcı başlangıçlara dayanmak çok zor. En iyisi birer bira açalım! Efkârımız dağılsın! Tokuşturalım bol köpüklü bira bardaklarımızı! Çağdaş ve uygar Türkiye için...
Yazko yayınları *
Onlar el sıkıştıklarında, bütün insanlık için parlar güneş. Onlar gülümsediklerinde, küçük bir kırlangıç fırlar gür sakallarından Onlar uyuduklarında, on iki yıldız düşer boş ceplerinden. Onlar öldüklerinde, onların bayrakları ve davullarıyla yokuşu tırmanır hayat.
Birer yaşamasız yaşama ustasıydık. İlişkilerimizde Doğal olan ne varsa yok edip, ayrıntılarla boğuşurduk.
Reklam
Eskiciler geçtiler bir bir yanıbaşımdan. Anıları satın alırlar mı onlar? Kimse denememiştir bunu, insanlar anılarını sever. Sen de seversin bilirim.
Erken büyümüş çocuklardık. Hep yeni, duyulmadık bir şey anlatmak isterdik çevremizdekilere. İçimizde kök salmış bir yarışma duygusu. Üstelik dehşetli alıngandık. Kelimeler tartışıla tartışıla eskirdi masalarda.
Onu Gelinliğiyle Gömdüler
“Gizlice ağladılar onun için Kendi alınyazılarına ağlar gibi ağladılar Gözyaşları akan kana bulaştı gizlice Kan da… Boynu bükük nergislerin özsuyuna Sonra bir nergis kokusu sardı ortalığı Bir de kanat çırpışı güvercinlerin
Sayfa 60
bu alıntı benim için
Bir oyuncusun sen! Haddini bil! Mutluluk türküleri söyle! Mutluluk türküleri!
Sayfa 26
yaşamaya kılıf
“Bir cümle… Bir insan… Birdost sıcaklığı… Bir çocuk gülümsemesi Küçük sevinçler yani!”
Sayfa 44
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.