Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çok, pek çok kitap okudum orada. Fakat yalnız başına kitap, geri kalan şeylere katlanmama yetmiyordu...
Sayfa 102Kitabı okudu
Dünyanın bütün parası bir insanın yaşamını satın alamaz; yanlış yolda harcanmış bir hayatı da geri getiremez para; yine dünyanın bütün serveti, cüceleştirilmiş, bozulmuş, çirkinleştirilmiş bir hayatı ne bütünleyebilir, ne de güzelleştirebilir...
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
..batan güne doğru, dünyaya baş vermiş şu uskunanın içinde olsaydı şimdi!.. Hayat buydu, yaşamak buna denirdi; bu dünyada bir şey yapmak, bir şey olmak buna denirdi işte.
Doğruluk ve dürüstlük anlayışı zarar gördüğü için, dövüşkenlik damarı kabarmış, olanca kanı tepesine çıkmıştı.
Dünyanın bütün parası bir insanın hayatını satın alamaz; yanlış yolda harcanmış bir hayatı da geri getiremez para; yine dünyanın tüm serveti, cüceleştirilmiş, bozulmuş, çirkinleştirilmiş bir hayatı ne bütünleyebilir, ne de güzelleştirebilir. Önemli olan senin durumundur.
Sayfa 149Kitabı okudu
Bu dünyada altından da altının satın alabileceği şeyleri temsil eden kağıt parçalarından da çok daha önemli başka şeyler vardır. Önemli olan senin durumundur.
Sayfa 148Kitabı okudu
Reklam
Sana kızgın değilim; üzgün ve kırgınım sadece.
Özgürlüğe inanırım ben. En iyi insanlar özgürlük toprağında yetişir.
Genç ayaklar hafif olur genellikle, hele bu genç ayaklar bir de korkunun etkisi altındaysa, o zaman sadece hafif olmakla kalmaz, uçmaya da başlar.
Ben yaşlandıkça, başarım büyüdükçe, daha çok para kazandıkça, dünyaya sesimi duyurma olanaklarım arttıkça, alkolün yaşantımda yer tuttuğu yer aynı oranda büyüdü. Uğrunda savaştığım başarı ya da para gibi şeylerin savaşmaya değmez olduğu ortaya çıktı. Geriye kala kala, beni bir kelepçe gibi bağlayan HALK kaldı.
Reklam
Kaç sefer kömürlerin üstüne, kimsenin beni göremeyeceği bir yere oturup öfkemden, hırsımdan, yorgunluktan ve umutsuzluktan ağladım.
Ben dünyaya yoksul gelmiştim. Yaşamım yoksulluk içinde geçmişti. Zaman zaman aç kaldığım olmuştu. Bütün yaşamımca ne bir oyuncağım olmuştu ne de başka çocuklar gibi oyun oynamıştım. Bütün anılarımda yoksulluğun acısı vardı. Bu yoksulluk acısını sürekli çekmiştim. Bir dükkandan para verilerek satın alınmış ilk fanilamı sekiz yaşındayken giymiştim. Altı üstü ufacık bir fanilaydı işte. O kirlendiği zaman, yıkanıncaya kadar yine evde yapılmış çirkin fanilarla kalırdım. Dükkandan alınma o fanilam bana öyle gurur veriyordu ki, bir süre üstüme ondan başka bir şey giymemek için dir etmiştim; (...) sonunda annem, bütün dünya görsün diye sadece dükkandan alınma o fanilayla dolaşmama izin vermişti.
Dediğim gibi,önemli olan budur işte.Dünyadaki bütün paralar bir araya gelse satın alamaz insan yaşamını.Boşuna harcanmış ,ziyan edilmiş bir yaşamın yerini de tutamaz hiçbir para.Kısır kalmış,kırılmış,çirkinleşmiş bir yaşamı güzelleştiremez,onaramaz,yeşertemez para.
"Bu kitap,ne bir şikayettir,ne de bir itiraf...Sadece,savaşın sillesini yemiş,aralarında mermilerden kurtulanlar olsa bile,yıkıntılardan kurtulamamış bir kuşağı anlatan bir denemedir."
188 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.