Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Malum ya, aşk muhabbet su götürür şeylerden değildir. İnsan bir kere fitili aldı mı, idare kandili gibi, sabahlara kadar yanar tutuşur. herkesin sevdası da bir olmaz. Kimisi, içinden yanar da belli etmez. Yalnız, aşk can yakıcı alevini sevgiliye ”ah” şeklinde gösterir.
Ey şair, ey yazar yeni yeni ortaya çıkmış güzelliklerden bahsetmeye başla!
Reklam
Ateş kenarı kış gününün lalezarıdır Yorgan derûnu cümlemizin Alkazarıdır
Sağlığı korumak, deniz hamamlarında yıkanmakla olur.
"Dünya bir pire, güneş de fildir" diye yaygın bir söyleyiş vardır.
İnsan, bahçeye girdi mi, yerden akseden kırmızı renk ile yukarıdan vuran sarı rengin karışımı içinde kalarak, kavuniçine benzer bir gelgeç manzaraya dönüyor.
Reklam
"Bu sene zavallı bülbülü dinleyemedim, taze bir gül koklayamadım" diye üzüntü gösteren şairin birine sonbahar mevsimini tavsiye ettim.
-Ah, beklemek! Sen ne kadar tatlı, ne kadar güzelmişsin.
Haniya şairin; "Ki bir acıklı acıklı aman sedası gelir" dizesi yok mu?
1940'ların Sonları ve Atsız: 1948 sonlarında Atsız, Yeni Sabah gazetesine yazılar da yazmıştır. 03 Ocak 1949'da İsmail Hakkı Yılanlıoğlu'na yazdığı mektupta şöyle diyor: ( Bu mektup, Hacaloğlu'nun Atsız'ın Mektupları kitabında yoktur.) "Ben 15 aydır Yeni Sabah gazetesine yazı yazıyorum. Haftada bir yazı koyuyor ve
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.