Halbuki temelsiz bir normalliğe boyun eğmenin imkânsızlığının istemli tevazusunun ardında tersine dönmüş gurur, gösteriş, özsaygıdan başka bir şey yoktu.
Dolu rüzgârla çıkıp ufka giden yelkenli!
Gidişin seçtiğin akşam saatinden belli.
Ömrünün geçtiği sahilden uzaklaştıkça
Ve hayâlinde doğan âleme yaklaştıkça,
Dalga kıvrımları ardında büyür tenhâlık
Başka bir çerçevedir, git gide dünyâ artık.
Daldığın mihveri, gittikçe, sarar başka ziyâ;
Mâvidir her taraf, üstün gece, altın deryâ...
"Bugün resimden söz etmek çok zor, çünkü resmi görmek çok zor. Çünkü resim, çoğu zaman, artık görülmeyi değil görsel olarak soğurulmayı ve ardında iz bırakmadan dolaşıma girmeyi istiyor.
Hüzün derme çatma bir çerçeveyle yetinir; melankoliye ise, asık suratlı ve buharlı lütfunu, sınırları belirsiz olan ve iyileşmekten korktuğu için dağılmasına ve dalgalanmasına bir sınır konmasından çekinen derdini saçmak için bir mekân sefahati, bir sonsuzluk manzarası gerekir. İzzetinefsin en tuhaf çiçeği olan melankoli, kendi usaresini ve bütün zayıflıklarının diriliğini türettiği zehirlerin ortasında serpilip gelişir.
Kendini yozlaştıranla beslenerek, kulağa hoş gelen isminin ardında,Mağlubiyet'in Kibri'ni ve Kendine Acıma'yı gizler...