Kelimeleri ayırmak bir ortaçağ icadıydı.
Sayfa 129 - Alfa Yayıncılık
Dil geneldir ancak diyagram özel bir durumdur.
Sayfa 109 - Alfa Yayıncılık
Gerçekten de temel araçlarını anlamadan Yunan bilimini anlamamız çok zordur. Ancak bu arabirimler denklem değildir. Bunlar diyagramlardı.
Sayfa 107 - Alfa Yayıncılık
Denklemler mantığı görülebilir hale getirir.
Sayfa 107 - Alfa Yayıncılık
Yunanlılar denklem kullanmadılar. Arşimet denklem kullanmadı.
Sayfa 106 - Alfa Yayıncılık
Ayasofya'nın mezarı Arşimet'in mezarı üzerindeki şekle benziyor olabilir.
Sayfa 95 - Alfa Yayıncılık
Antikçağ uzaklaştıkça, tanrıları da onunla birlikte gitti.
Sayfa 93 - Alfa Yayıncılık
MÖ 75 yılında Cicero'yu izleyelim: Arşimet 137 yıl önce ölmüştü. Sicilya Akdeniz'in tamamen zapt edilmiş olan bir Roma eyaletiydi. Cicero, Roma'nın üst düzeyde bir vergi memuru olarak adada bulunuyordu ve Yunan bilimsel mirasına büyük saygısı olan kültürlü bir adamdı. Arşimet'in mezarından haberdardır ve aradan geçen yıllar boyunca kayıp olmasına rağmen mezarın yerini bulur. Mezarın üzerinde Arşimet'in kendi isteğiyle kazınmış olan eski bir oyma hâlâ durmaktadır: bir küre ve onu tam olarak kapsayan silindir.
Sayfa 80 - Alfa Yayıncılık
Ancak Yunan matematikçileri çok eski zamanlardan itibaren üç önemli keşifte bulunmuşlar.
1-) Düz çizgilerle sınırlanmış her alan üçgenlere bölünebilir.
2-) Her üçgen bir yarım dikdörtgene eşitlenebilir.
3-) Her dörtgen bir kareye eşitlenebilir.
Sayfa 58 - Alfa Yayıncılık
Daireyi karelere bölme ya da alanını ölçme işi Yunan matematikçileri için bilimlerinin kutsal kâsesi gibiydi.
Sayfa 58 - Alfa Yayıncılık
Arşimet, giriş bölümünde eski bir arkadaşı ve önemli bir astronom olan Conon'un ölümünden yakınıyordu: ''Beni anlayabilecek tek kişi oydu!'' Arşimet'in mektuplarının çoğunda hafif bir öfke belirtisi de var; yazabileceği hiç kimsenin olmadığından, okuyucuların yeterince iyi olmadığından şikayetçiydi. Zaman içerisinde bu da olacaktı. Arşimet, Ömer Hayyam, Leonardo da Vinci, Galileo ve Newton tarafından okunacaktı. Bu kişiler Arşimet'in gerçek okuyucularıydı ve asıl etkisini de onlar kanalıyla yapacaktı. Gelecek kuşaklar için yazdığını biliyor olmalıydı.
Sayfa 57 - Alfa Yayıncılık