Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dinler Tarihi Meğer Çok Oynakmış Satır aralarına en değerli ilmi sır bilgileri yazmak bu yazın ustasının en değerli hüneridir. Tarihi olan kültürü olan ve sır taşıyıcıları tarafından değiştirilmesine asla izin verilmeyen bir tek Türkler var. Zaman zaman devleti yöneten gafletler yüzünden yaşanır gerilemeler. Dijital peygamberler dinler
Birisi İslam ve Müslüman düşmanlığı yapıyorsa, İslam'ın ilkelerine "çağ dışı deyip" saldırıyorsa, artık o kişi gayrımüslimdir. ... Çünkü İslam'a düşmanlıkları gizli değil, fiil ve hareketleriyle, söz ve davranışlarıyla, İslam ilkelerine olan saldırılarıyla ayan-beyan ortadadır, açıktır.
Sayfa 210 - BEYAN YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"İnanç bir ihtiyaçtır, su içmek gibi. Ama insanlar bedenlerinin suya ihtiyacı olduğunu gözetmeksizin sadece bir şeyler içmek adına önlerine konan çay, gazoz artık ne varsa onu içerek susuzluklarını giderebiliyorlar, bu ne gibi biliyor musunuz?! İnanca ihtiyacı olan bir ruhun, imanını beslemek için önüne konan ne varsa sorgulamadan kabul etmesi gibi. Yani maalesef inananlar da her zaman imanlarını besleyecek şeyleri seçmeyebiliyorlar. Suya ihtiyaç duyan bir beden su yerine sürekli gazoz içip nasıl sonunda hasta olursa, imana ihtiyaç duyan bir ruh da, 'sorgulamazsa', düşünmeden, anlamadan sadece biat ederse sonunda hasta olur, çünkü insan biat etmek için değil, anlamak için yaratılmıştır, sorgulamamak yaradılışımıza aykırıdır. Eğer sizin inancınız, bir diğerinin var olmaması gerektiğini size söylüyorsa ve siz bunu bir Müslüman olarak kabul ediyorsanız dünyanın en büyük günahını işliyorsunuz! Sorgulamamak İslam'a hakarettir! Çünkü sorguladıkça seveceğiniz bir yoldur bu!"
Sayfa 457Kitabı okudu
The Rational Male
THE RATİONAL MALE Kadınlar aktarılan bilgiden çok iletişimden keyif alırlar. Çözülmesi gereken bir sorun değil, iletişimdir. “Açık iletişim kadınları ne kadar sinirlendiriyorsa, gizli iletişim de bizi o kadar sinirlendiriyor. Dilimizin onlar için hiçbir sanatı yok, bu yüzden kadınlara en iyi ihtimalle aptal veya basit görünüyoruz Ruh eşi bir
Sonuçta neden inanılmasın? Hiç kimsenin inanmaya zorlanamayacağı gibi, aynı şekilde hiç kimse de inanmamaya zorlanamaz; ama buna benzer tartışmaların bizi doğru anlayış tarzına yönelttiği aldatmacasıyla kendimizi tatmin edemeyiz. Kabul edilmez özür diye bir şey varsa, bu işte odur. Cehalet cehalettir; cehaletten herhangi bir şeye inanma hakkı
YALNIZLIĞIN YARATTIĞI İNSAN Pardösüsünün kürklü yakasını kaldırınca üşüdü mü diye baktım. Aslında soluk esmer yüzü balmumu gibi sararmıştı. – Üşüdün, dedim. Kaşını kaldırdı. Yanağındaki çıban yerinde kan yoktu. Durdum. Yüzünü avuçlarıma alıp ovaladım. – Neden böyle oldun, dedim. Güldü. Karanlığa doğru tükürdü. Başını iki tarafa şiddetle
Reklam
Teolojik aklın düzenine tabi olan iman, aklın gü­nümüzde hüküm süren şüphe ve çelişkilerine karşı verdiği çetin mücadeleyi her sahada kazanmak durumundayken; görünürde efsanevi anlayışın gerçek anlamda çıplak, daha doğrusu gelenek­ sel aklın kavrayabileceği bütün inanç kılıflarından soyulmuş, ka­ dim dini tasavvurlardan azade, belki de sadece dini olduğu söy­ lenemeyecek temel tecrübesi, muazzam derecede yaygınlaşmış görünür ve gündüz yolunu şaşırmış bir gece kuşu misali zamanı­ mızda hayalet gibi kol gezen birden fazla biçimi olan o irrasyonel hareketin ruhunu oluşturur. Açıklama Teoloji: Tanrı 'bilimi', daha genel anlamıyla imanın bilgisi. Akıl ile iman modern anlayış içinde kavgalıdır. Avrupa'nın en büyük aydınlanma olgularından birisi kilisenin ve Papa'nın gücünü kırmaktı. Bu büyük bir başarı ile tamamlandı. İnsanlar elbette iman ediyor Avrupa'da ama artık Katolik ülkeler bile kurumlarını imana yaslamıyor. İnsanlar ise tüm rasyonalite yani akıl üzerindeki gelişmelere rağmen irrasyoneliteye başvuruyorlar. Çünkü insan kaygı duyan bir varlık, pek de sorumluluk almak istemiyor. Kant'ın aklını kullanmaya cesaret çağrısına. Kant'cım bir dakika bekle, falcıma sorup geleceğim diyebiliyorlar. Faldan, tekkeden medet ummak, sonsuz bir güvenle uzaylıların dünyayı yönettiğine inanç duyanlar, olumlama ile evrene mesaj yollayabileceğini sananlar aslında rasyonel değil de irrasyonel işler peşindeler. Astral seyahat mesale bu toprakların dini inancında yoktur ama buna inanan insanlar da yok mu var…
Sayfa 275Kitabı okudu
Eski bir Antik Mısır hikayesi Ra’nın insanlardan nasıl sıkıldığını, bu yüzden onları yok etmeye nasıl kalkıştığını anlatır. Bu konuda epey hevesli olan kızı Hathor kendini önce intikam peşindeki Ra’nın gözüne dönüştürdü. Sonra da genellikle sert ve korkutucu bir dişi aslan olarak resmedilen korkunç tanrıça Sekhmet’e dönüştü. Böylece katliama büyük bir şevkle ortak olarak kan ve kıyımın tadını çıkardı. Kısa bir süre sonra Ra yaptıklarından pişman oldu ve ölümleri durdurmak için Hathor’u kontrol etmesi gerekti. Bu işi, dudak uçuklatan miktarlarda kırmızıya boyanmış birayı toprağa dökerek yaptı. Susayan ve bunların insan kanı olduğunu düşünen tanrıça biraları içti, sarhoş oldu ve bayıldı. Böylece insanlık büsbütün bir imhadan bira sayesinde kurtuldu. Sarhoşlar Festivali’nde bu kurtuluş kutlanırdı. Mısır’ın ahlaki değerleri günlük yaşamda genellikle ayıklığı savunurken, partiler ve özel kutlamalar istisnaydı. Bu özel festival aynı zamanda normalde onaylanmayan sarhoşluk, arkadaşlarla veya yabancılarla cinsel ilişkiyi teşvik ediyordu.
Sayfa 126Kitabı okudu
İnsanı dikkatli bir biçimde ambalajından çıkarın. Doğumunun sorunsuz biçiminde gerçekleşmesi için gereken tıbbi özeni gösterin. Unutmayın ki toplumsal bir inşaat malzemesi olarak yatırım yapacağınız insanın sağlıklı bir bedene sahip olması, kuracağınız yalıtım sisteminin ömrünü uzatacaktır. İnşa edeceğiniz topluma aşılamak istediğiniz dogmalar, ön
Oldukça çirkin ancak güçlü ve acımasız olan Bes, Mısırlı ailelerin en sevdiği ev koruyucularından biriydi. İnsan ve aslana benzer özelliklerin bir araya geldiği bücürün, kötü ruhları defettiği düşünülürdü. Çoğu Mısır heykelinin aksine sıklıkla yüzü tamamen öne bakacak şekilde, korkutucu özellikleri büsbütün etki yapacak bir duruşla canlandırılırdı.
Reklam
Gücün 48 Yasası
Gücün 48 yasası 1-Sizin üstünüzde bulunanların kendilerini üstün hissetmelerini sağlayın. Onları memnun etme ve etkileme arzunuzla yeteneklerinizi göstermede çok fazla ileri gitmeyin, yoksa tam tersine neden olursunuz, yani korku ve güvensizlik uyandırırsınız. Ustanızın olduğundan daha parlak görünmesini sağlayın ve gücün doruklarına
"İnsan neden ölümsüz değil?" diye düşünüyordu."Beynin merkezi ve kıvrımları,görme ve konuşma kabiliyeti,bu sağlık ve deha,bütün bunlar toprağa karışarak eninde sonunda yer kabuğuyla birlikte soğumaya ve sonrasında dünyayla birlikte güneşin etrafında milyonlarca yıl anlamsızca ve amaçsızca dönmeye mahkumsa neye yarar? Toprağın altında soğuyacak ve dünyayla birlikte dönecekse insanı bu yüksek, neredeyse Tanrısal aklıyla yoktan var etmeye ve sanki alay edercesine tekrar çamura dönüştürmeye hiç gerek yok." Maddenin dönüşümü... Ölümsüzlüğün karşısında bu ucuz baheneyele teselli olmak ne büyük korkaklık! Bilincin dışında doğada meydana gelen bu süreçler, insanın aptallığından daha aşağidır, çünkü aptallıkta bile bir bilinç ve irade mevcuttur; süreçlerde ise buna eşdeğer bir şey yoktur. Yalnızca ölüm karşısında saygıdan çok korku duyan bir korkak,bedeninin zamanla bir otun , taşın ya da kurbağanın içinde yaşayacak olmasıyla teselli olabilir. Maddenin dönüşümünde kendi ölümsüzlüğünü görmek, kırılan ve artık faydasız olan değerli bir kemanın kutusuna parlak bir gelecek öngörmek kadar gariptir
"Malky'ye belki de insanoğlunun bazı şeyleri icat etmemesi gerektiğini söyledim." "Hepsi bu mu?" Leto gönülsüzce, "Hayır," dedi. "Bunu duyunca kızdı. Şöyle dedi. 'Sen kuşsuz bir dünyada, insanların uçan araçlar icat edemeyeceğini sanıyorsunl Aptalın tekisin! Insanoğlu her şeyi icat
Sayfa 473 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Beklemeliydi ve bütün bir ömür boyu, mümkünse uzun bir ömür boyu, mâna ve lezzet toplanmalıydı, ve sonra, tamamen sonunda belki iyi on mısra yazılabilirdi. Çünkü mısralar, insanların dedikleri gibi, hisler değil (his pek erken başlar), tecrübelerdir. Bir mısra için insan, birçok şehirler görmelidir, insanlar ve eşyalar görmelidir, hayvanlar
Sayfa 19 - MebKitabı okudu
Bir gün bütün değer yargıları değişecek ve yargılananlar yargıç, eziyet edenler de suçlu sandalyesine oturacaklardır ve onlar o kadar utanacaklar, o kadar utanacaklardır ki utançlarının ve suçlarının ağırlığı yüzünden ayağa kalkamayacaklardır. O zaman, akıllı ya da akılsız bütün ezilenler, yani bizim caddedeki insanların çoğu, yani öcü geliyor
Sayfa 222 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
723 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.