Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ashybibliophile

Reklam
İyi yaşamanın anahtarı önce gerekli olanı isteyip sonra da istediğin şeyi sevmek.
Sayfa 383
Özgürmüş gibi yaşamalıyız. Kaderden kaçamasak da ona kafa tutmalıyız - kaderimizi oldurmalıyız. Kaderimizi sevmeliyiz.
Sayfa 372

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Senin bir yükümlülüğün var: Toprak ne kadar verimli olursa onu ekmekteki başarısızlık o kadar affedilmez olur.
Sayfa 372
"Sorulara soruyla cevap veriyorsun ama Friedrich!" "Sen de cevaplarını bildiğin sorular soruyorsun." diye cevap verdi Nietzsche. "Cevabı biliyor olsam neden sorayım?" "Kendi cevabını bilmekten kurtulmak için!"
Sayfa 336
Reklam
Ben insan ölüm düşüncesine 'katlanmalı' ya da onunla 'uzlaşmalı' demiyorum. Bu hayata ihanettir! Benim sana vereceğim ders şu: Doğru zamanda öl!
Sayfa 336
"Çocukluğumdan beri yaşamın, birbirine benzeyen iki boşluk arasında, doğumdan sonraki karanlıkla ölümden sonraki karanlık arasındaki bir kıvılcım olduğuna inanmışımdır." "İki boşluk arasındaki bir kıvılcım; yaşam. Hoş bir imge Josef. İkinci boşlukla bu kadar meşgul olup da birinciyi hiç düşünmememiz de tuhaf değil mi?"
Sayfa 323
Zaman kırılamaz; o bizim en ağır yükümüzdür. Ve önümüzdeki en büyük iddia da o yüke rağmen yaşamaktır.
Sayfa 304
"Kişi hayatının hedeflerini bilinçli olarak seçmez: Onlar tarihin bir kazasıdır, öyle değil mi?" "Hayatını sahiplenmemek varlığının bir kaza olmasına izin vermektir." "Ama kimsenin böyle bir özgürlüğü yok. İnsan içinde bulunduğu zamanın, kültürün, ailenin dışına çıkamaz..."
Sayfa 260
Hedefler! Hedefler kültürün içindedir, havadadır. Onları solursunuz. Birlikte büyüdüğüm bütün gençler aynı hedefleri soludu. Hepimiz Yahudi gettosundan çıkmayı, dünyada yükselmeyi, başarı, zenginlik ve saygınlık elde etmeyi istedik. Herkesin istediği buydu! Hiçbirimiz bilinçli bir şekilde hedef belirlemedik - hedefler zaten oradaydı, benim zamanımın, çevremdeki insanların, ailemin doğal sonuçlarıydı.
Sayfa 260
Reklam
Önceleri yeni bir başarının ışıltısı aylarca sürüyordu. Fakat yavaş yavaş daha çabuk sönmeye başladı; haftalar, günler, hatta saatler sonra sönüp gidiyor. Artık başarı hissi öyle çabuk buharlaşıyor ki tenime bile işlemiyor. Hedeflerimin sahte olduğunu düşünmeye başladım artık, sonsuz vaatler sunan çocuğun gerçek kaderi değildi onlar. Bazen yönümü kaybetmiş gibi hissediyorum: Eski hedefler artık işe yaramıyor, yeni hedefler icat etme hevesimi de kaybettim artık. Hayatımın akışını düşündüğümde aldatılmış ve tuzağa düşürülmüş gibi hissediyorum, sanki biri bana ilahi bir şaka yapmış, sanki hayatımı yanlış bir melodiyle dans ederek geçirmişim gibi.
Sayfa 258
Sadece evetleri duymak, kabul görmek, tercih edilmek istiyor, hayır duymak istemiyor, hiçbir şeyden vazgeçmek istemiyor. Kendi kendini kandıran biri: Tercihler yapıyor ama tercih yapan kişi olmayı reddediyor. Acı çektiğini biliyor ama yanlış şey için acı çektiğini bilmiyor! Benden rahatlama, konfor ve mutluluk vermemi bekliyor. Ama ben ona daha fazla acı vermeliyim. Onun o küçük acısını eskiden olduğu gibi asil bir acıya dönüştürmeliyim
Sayfa 253
Görmüyor musun Josef, sorun rahatsızlık hissetmende değil. Göğsündeki baskı ve ağırlığın ne önemi var? Sana rahatlık vaat eden kim? Demek iyi uyuyamıyorsun! Ne olmuş yani? Sana iyi uykuyu vaat eden kim? Hayır sorun rahatsızlıkta değil. Sorun, yanlış şeyle ilgili rahatsızlık duymanda!
Sayfa 251
Öyleyse iradenizi kendinizden saklıyorsunuz. Hayatınızı kabullenmeyi artık öğrenmeli ve 'Benim seçimim böyle!' deme cesaretini göstermelisiniz. İnsanın ruhu tercihlerinden meydana gelir.
Sayfa 248
Başkasına itaat etmek insanın kendine söz geçirmesinden daha kolaydır.
Sayfa 245
415 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.