Bir padişaha kul ol kim
Mülkü zâil olmaz ola
Bir gülşene bülbül ol kim
Hiç sararıp solmaz ola
Kendin ummana sala gör
Gavvâs oluban dala gör
Bir türlü cevher bula gör
Kimsede bulunmaz ola
Gerçek aşık olsa sâlik
Görünür küllü şey Hâlik
Bir mülke ola gör mâlik
Kimse elden almaz ola
Koyalım laf ü güzâfı
Gel eyleyelim insâfı
Gönül ol vakt olur sâfî
K’ana keder gelmez ola
...
Gerçek seven cânânını
Verir tenini cânını
Derd odur ki dermânını
Haktan gayrı bilmez ola
...
Bir kapıya mülâzım ol
Dün gün Hüdâyî kâim ol
Bir özge ilme âlim ol
Melek anı bilmez ola
Size meğerki ezelden saltanat yazılmıştır. O vakit Allah’ın hükmüyle hükmetmeniz icap eder. O vakit ben gibi bir ufacık dergâh değil bir cihan sizin dergâhınız olur. Burası sizin mekânınız değil Sultanım, bu makam sizin makamınız değil. Sizin dergâhınız bütün cihandır.”
Genç gönlünü hüzün sardı Sultan Ahmed’in, göz bebekleri titredi sanki. Israr
Eğer mihr ü eğer zerre
Eğer bahr ü eğer katre
Eğer Tûbâ eğer Sidre
Sana âşık seni özler..
Eğer Mecnûn eğer Leylâ
Eğer Vâmık eğer Azrâ
Eğer kûh u eğer sahrâ
Sana âşık seni özler..
Eğer bâğ u eğer bostân
Eğer sünbül eğer reyhân
Efendi hep bahâristân
Sana âşık seni özler..
Şu âşık kim aşkın dolusun içdi
Kendiden el yuyup gayrıdan geçdi
Gönül mürgü eski yuvadan uçdu
Var ise sevdiğim sendedir sende..
Dîvâne gönlüme bilmezem n'oldu
Kendüyü yitirip hayretde kaldı
Aranıp aranıp bulunmaz oldu
Deli gönlüm meger sendedir sende..
Doymaz oldu yürek hasret-i yâre
Derd ile kalmışım şöyle âvâre
Bunu bildim ki yok gayrıdan çâre
Var ise gönlüm sendedir sende..
Tînet-i Âdemde konmasa eğer sevdâ-yı aşk
Cenneti bir dâneye satmazdı ol dânâ-yı aşk
Bâd-ı Hubb ile temevvüc etdi çün deryâ-yı aşk
Tâlib-i dîdâr olup ayılmaya tâ haşre dek
Kim ki nûş ede ezel bezminde ger sahbâ-yı aşk
Aşk u meşk olmaz nihân anı bilir halk-ı cihân
Âşık-ı bî-çâreye mümkin midür ihfâ-yı aşk
Bülbülün hâlin bilenler gûş ederler nâlesin
Bir gül-i bî-hâr içindir bunca hûy ü hây-ı aşk
Aşk-ı Şîrîn oldu feryâdına Ferhâd'ın sebeb
Ey nice dânâyı Mecnûn eyledi Leylâ-yı aşk..