Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yola Revan

Yola Revan
@YollaraRevan
لا إله إلا الله محمد رسولالله İlahi ente maksudi rızake matlubi. youtube.com/@yolarevan63 FREE PALESTİNE, PALESTİNE WEEL BE FREE FİLİSTİN HAKK DAVASIDIR! #239116908
Reklam
“Zamanımız tarihinde görülen genel akım ırklardır. Dinler, din olmak nedeniyle gittikçe siyasal önemlerini, kuvvetlerini yitiriyorlar, toplumsal olmaktan çok kişileşiyorlar, cemiyetlerde vicdan özgürlüğü, din birliği yerini alıyor. Dinler, cemiyetlerin işlerini düzenleyici olmaktan vazgeçerek kalplerin kılavuzluğunu üzerlerine alıyorlar. Ancak tanrı ile kul arasında bir vicdan bağlı durumuna geliyorlar.”
Yusuf İslam birliği’ne gelmeden önce. Müslüman dininin niteliği, tarihsel ve siyasal özelliği üzerinde duruyor. Müslümanlık için “siyaset ve cemiyet işlerine pek çok önem veren dinlerden biridir” demekle onun bir devlet biçimi olduğunu da kabul etmiş oluyor. Bunun gibi, temel ilkelerinden bir diğerine de “din ve millet” birdir ilkesinde görmek istiyor. Kısacası Müslümanlık, hem din hem de millettir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Üç Tarz-ı Siyaset’in tepkileri aynı yıl Türk Gazetesinde yayınmandı. Ali Kemal “Cevabımız” başlıklı yazısında Yusuf’un düşüncelerini ağır bir dille eleştirdi. “Bizim için Türk’ü bir İslamdan, İslamı bir Türk’ten, Türk ve İslamı Osmanlılıktan ayırmak olağan değildir.”
Yusuf, “Üç Tarz-ı Siyaset” üzerinde düşüncelerini şöyle bir sonuca vardırmaktadır: “Osmanlı milleti yaratmak, kimi yararlar kapsamakta ise de, eylem dışıdır. Müslüman birliği veya Türk birliğine yönelen siyaset, Osmanlı devleti için aynı çıkarları ve sakıncaları kapsamaktadır. Eylem yönünden de aynı kolaylık güçlük vardır denilebilir. Böyle bir durumda İslamlık ve Türklük siyasetlerinden hangisi yürütülmelidir?” Yusuf’un bu tezi bu soru ile ve aydınları düşünmeye davet etmekle sona ermektedir.
Reklam
“İslamı fikirden çıkarıp eylem haline getirmek” Tek gayemiz!
İslamcılık: Osmanlı İmparatorluğunda, Osmanlıcılık fikrinin zayıflaması üzerine Abdülaziz devrinde başlamıştır. Avrupa siyaset yazarları buna Panislamizm de demişlerdir. Abdülhamit Panislamizmi fikir halinden eylem durumuna getirmiştir.
“Osmanlı Devleti Örgütleri Tarihi Üzerine Bir Deneme” adlı tezine işaret edilmelidir. Tezin önemi şu noktalarda belirmektedir. Bir Türk yazarı (Yusuf Akçura) ilk kez Fransızca olarak bu konuda olayları örgütlerle açıklamaya çalışmıştır: açıklamasında sıkı bir eleştiri yöntemi kullanmıştır: tezin sonunda pratik bir sonuca varmıştır. “Genç Türklerin uğrunda çalıştıkları Osmanlı milleti oluşturma hareketi, boş bir girişimdir. Tek çıkar yol ulusçuluktur.”
Yusuf Serbest Siyasal Bilgiler Okulunu Doğuya ancak kimi kırıntıları gelebilen siyasal ve sosyal fikirlerin kaynaklarından biri sayar. İlme susamış gençlerin bu kaynaktan kana kana içebildiklerini inanır.
(Yusuf Akçura) Harp okulunu bitirmeden Şahabettin Elmercanî’nin hayat hikayesini yazıyor. Mercanî, Kazan’da dinde reform ve ulusal uyanış akımının önderidir. Müslümanlıktan başka bir değer olduğunu bilmeyen Kazanlılara bir de ulus kavramının var olduğunu öğretmeye çalışmaktadır.
 Tarihten istifade edilmez kanısında olanlara karşı düşüncesi şudur: “Tarihi hayatta kendisinden faydalanılmayan kimi soyut gerçekleri öğrenmek için tetkik etmiyoruz. Tarih bağlı bulunduğunuz insan toplumunun belli zaman ve alanda çıkarını sağlayacak bilgi, düşünce ve duygu verebileceği için önemlidir.” 
Reklam
Servet kazanmak eğilimine uymuyordu. Kimilerinin çok kazanması için başkalarının çok kaybetmesi gerektiğini anlamakla zihni bulanıyordu.
Çoğu kurmay adaylarının Abdülhamit istibdadına karşı duyduğu nefreti o (Yusuf Akçura) da duymaktaydı.
7,9bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.