Yola Revan

02 Nisan 06:48

154 syf.

Puan vermedi

İyi okumalar dilerim. Öncelikli olarak Nezihe Meriç’ten okuduğum ilk kitaptır. Kitap cumhuriyetin ilk yıllarından kesitler sunması, çevreyi bilmek gayesiyle betimleyici bazı unsurların barındırması yönüyle gayet hoşuma gitti. Fakat kendisine bazı olumsuz eleştirelim olacaktır. Nezihe Meriç kendisini bir öykücü olarak tanımlasa da kendisi

Korsan ÇıkmazıNezihe Meriç · Yapı Kredi Yayınları · 2019357 okunma

Reklam

Yola Revan

29 Mart 12:55

126 syf.

bu dünya baş eğdiremez bana, istediğini yaptıramaz”

Puan vermedi

İyi okumalar dilerim. Umarım iki kelamı bir araya getirip Leyla Erbil’i birazcık da olsa anlatabilirim. Leyla Erbil’den ilk okuduğum kitap olmakla beraber yazarın da ilk öykü kitabıdır Hallaç. Yazarı daha önce Türkiye’de Nobel edebiyat ödülüne aday gösterilen ilk kadın yazar ve kendi çağdaşları dışında farklı kalemi ve bir tarzı olduğunu

HallaçLeyla Erbil · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2013402 okunma

Yola Revan

25 Mart 08:39

202 syf.

Ben Buradayım Sevgili Okuyucum Sen Nerdesin Acaba?

Puan vermedi

Oğuz Atay’ı sevgili okurların alıntıları ve Sevgili Olric ile tanıdım ama biraz daha ayrıntı haliyle yoksa üniversiteden elbette duydum eserlerini biliyorum:) Edebiyat dünyasında da adı çokça geçen postmodernist bir yazar olduğu ve içsel bunalımlar gibi temaları işlediğinden hep merak etmişimdir. Kısmet bu güne ve Korkuyu Beklerken ki hikaye

Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör

Yola Revan

17 Ocak 19:05

171 syf.

Puan vermedi

Füruzan’ı ilk defa TRT 2 TV kanalında “Kelimeler ve Şeyler” programını izlerken küçük bir anekdot olarak Parasız Yatılı’dan bahsettiklerinde duydum. O sırada konuklardan biri eserden insanın içini cız ettiren ve dağlayan şu sözü nakletti : “Parasız yatılı imtihanlarının çocukları hep erken gelir. Hiç gecikmezler.” Bu ifadeyi duyduktan sonra bu

Parasız YatılıFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 20193,663 okunma

Yola Revan

17 Ocak 18:06

84 syf.

Puan vermedi

Samipaşazade Sezai, Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk öykü eseri “Küçük Şeyler”i kaleme aldı. Küçük Şeyler hikayesi ismiyle müsemma bir öykü kitabıdır. Hayatta küçük ayrıntılar ya da küçük şeyler deyip geçiştirdiğimiz basit , sıradan durumların aslında insan hayatını ne ölçüde etkilediğini ifade etmeye çalışan bir eserdir. Bu anlamı tüm hakikatiyle başarmış edebiyatımızın en nadide eserlerin ilkidir ki Halit Ziya’dan, Mehmet Rauf ve günümüze kadar bir çok edibi mütesir altına aldı. Bu hikayelerden Kediler, Pandomima , Düğün ve Hiç muazzam hikayelerdir. Yazar eserlerin içeriğinden çok üslubu önemsemiş ve dünya içinde her şeyin yazılabileceğini ama asıl önemli olanın nasıl yazılabildiğinin icrası üzerinde durur. Okurken betimleme ve kişilerin psikolojisini o kadar muhteşem şekilde aktarır ki bir çırpıda kitabın bittiğini farkedeceksiniz. Bu arada hikayelerde betimlemeler yaparken edebi sanatları gayet başarılı bir şekilde kullandığını belirtmek isterim. Edebi sanatlar sadece şiirde olmaz :))

Küçük ŞeylerSamipaşazade Sezai · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201813bin okunma

Reklam

Yola Revan

11 Ağustos 2023 17:52

172 syf.

Söyleyin bakalım ne yapacağımızı? Ha?

Puan vermedi

Yeryüzünde iki önemli kavram mevcuttur; biri iyilik biri de kötülüktür. Peki insanoğlu bu yaşamında hangisini seçmelidir: iyi olmayı kötü olmayı mı? Sesinizi duyar gibiyim tabiki iyi olmayı. Burada önemli olan şey kişinin bu tercihten birini yaparken kendi seçimi midir yoksa toplum baskısından dolayı iyiliği seçmek zorunda kalması mıdır?

Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,5bin okunma

Yola Revan

09 Ağustos 2023 20:23

212 syf.

İnsan dünyaya niçin gelir?

Puan vermedi

Yazarın çok sade dili , çok akışkan üslubu ve zengin bir kelime hazinesi bulunmaktadır bu nedenle ilgiyi cezbediyor. Eser ise genelde köyden kente göçün anlatıldığı ve olayların bu durum etrafında şekillendiğini görürüz. Yazar köyden kente göçü anlatırken bize iki nesli şahit tutarak anlatır. İlk nesil hikayenin de baş kahramanı olan “Yadigar” , Yadigar o kadar köye bağlıdır ki yazar onun bağlılığını ve onun şahsında onunla yaşıt neslini bir bahçe kurarak anlatır. Bu nesil paradan ve maddiyattan uzak kendi hayatı, değerleri için yaşayan ve bunun için bir ömür veren kişiliklerdir. İkinci nesil ise genç olanlardır ki bu nesil kendini ıspatlama ve önceliği maddiyat olan değerlerinden uzaklaşan onları köyüne bağlayacak bir şeyin olmadığını ifade ederek anlatır ki; “ Ulan para! Köylük yerde kıymetin yok, şehirde ise kral olmuşsun kral”. cümlesiyle ifade eder. Şehirlilerin daha çok maddiyatı önemsediği hatta ve hatta insanlara değil paraya güvendiğini ifade eder. Hikayenin güzel kısımlarından birisinin de karakterlerden birinin derviş birinin ise imam olmasıdır. Bir diğer güzellik ise köyün merkezinin cami olması buluşma yerinin camialtı olmasıdır. Burda da yazarın kendi kültürümüze ve değerlerimize ne kadar sahip çıktığını gözler önüne serer. Tabiki danışılan kişinin imam olması da önemlidir. İnsana bir yerin yurt olması için toprak ve su lazımdır ve kökünü salması için de ağaç yazar bu temayı çok güzel bir şekilde anlatmıştır.

Beyhude ÖmrümMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20198,3bin okunma

Yola Revan

12 Ocak 2022 00:48

96 syf.

Puan vermedi

Cahit Zarifoğlu: kendi namına yakışır "Buz Dağına Şiir yazan şair" bir şiir tarzına sahiptir. Cahit Zarifoğlu denilince akla imgeler gelmeli ki şiiri bir imge denizidir. Şair, görülenin arkasındakini yazmış ve bunu yazarken o kadar imge kullanmış ki şairin tahayyül ettiğini gerçekten bulmada çok zorlanıyorsunuz ve hatta çoğu zaman bulamıyorsunuz. Bu nedenle şiirleri tek seferden ziyade birçok kez okunmalı diyorum naçizane görüşüm. Şair, İslami imgeleri, tarikat usullerini ve hatta öyle ki İslami repertuarının yanında Batı repertuarını da iyi bilmektedir. Bu yüzden anlattığı şeyleri çok geniş bir çerçeveyle ve muhteşem büyüklükte bir hayal dünyasıyla ifade etmektedir. Bu sebeple şairi anlamak için İslami imgeleri ve tarikat usullerinin yanında Batı ilmine de vakıf olmak gerekir ki ona göre şiiri analize etmek lazım. İşaret Çocukları Yasin okunan tütsü tüten çarşılardan Geçerdi babam Başında yağmur halkaları Anam yeşil hırkalar görürdü düşünde Daha ilk güzelliğinde Alnını iki dağın arasına germiş Bir devin göğsüne benzer Göğsünden dualar geçermiş Çarşılar ellerinde ekmek iğneleri Cami avlularına açılan Havuz sularına kapılan çocuklar Görmeden güneşin bütün renklerini Götürmezlerdi dükkandaki babalarına Ocaktan akan kaynar yemekleri Nenelerinin koyduğu avuç taslarına

İşaret ÇocuklarıCahit Zarifoğlu · Beyan Yayıncılık · 20194,223 okunma

Yola Revan

29 Aralık 2021 21:02

184 syf.