826 syf.
10/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Tanzimat
İmparatorluğun en uzun yüzyılı olan 19. yüzyıl Osmanlı için her bakımdan değişimin ve çöküşün zamanıydı. Aydın sınıfının olmayışından dolayı tüm irade sarayda ve ulema sınıfında idi. Bu da her bakımdan aydınlanmayı neredeyse imkansız kılmış bunun sancılarını da bir asır daha çekmiş bir toplumun fertleriyiz. Bu süreci okurken hala günümüz ile benzerlikler taşıyor olması ise tembelliğin ve ataletin genlerimize ne kadar işlediğinin acı bir gerçegidir. Tarih eğer ders alınmazsa tekerrürden ibarettir. Gerisi ise koca bir yalan...
Tanzimat
TanzimatHalil İnalcık · İş Bankası Yayınları · 2011141 okunma
Türkiye'nin batı uçları İlhanlıları pek tanımıyorlar, onlar da bunun için teşebbüste bulunmuyorlardı. On dördüncü asır başında İlhanlı hanedanı yıkıldığı zaman Türkiye darmadağınıktı. Fakat bu dağınıklıktan güçlü bir topluluk doğacaktı. Çünkü Türk dervişleri Anadolu da ömür tüketerek maddî birliğin temeli ve şartı olan ruh birliğini, inanç
Reklam
Kırmızı karakterli kişiler
Küçük yaştan itibaren bağımsız hareket etmeye alışıktırlar; yönlendirilmek istemezler. Amaca yöneliktirler, ani kararları ile insanları şaşırtabilirler. Önlerindeki işe aşır odaklanmaları yüzünden, sonuçlar konusunda yeterli değerlendirmeyi yapamayabilirler.
Bayrama Girilirken Şerefe: Arafe gününün öncesidir. Şerefe günü, Arafe günü çocuklara dağıtılacak olan; ceviz, fındık, iğde, kara kuru uzum, kabuklu yer fıstığı, incir gibi arifelik denilen kuru yemişleri alır. Bayram için kolonya, şeker, kahve ve ev halkının tamamına bayramlık giysiler, bayramda el öpmeye gelen çocuklara verilecek
Sen benim katil olma ihtimalime aşık oldun Asır
Hür! köleler dönemi
Nefsin arzu ve isteklerine esir olmuş, gırtlağa kadar günaha batmış, maddi ihtiyaçların baskısı altında ezilmiş olan çağdaş insanın, kendisini hür sanması, sadece bir vehimden ibarettir ve şaşılacak bir şeydir. O ki ruhunun maddeye esir olduğunu bildiği halde, bedeninin hürriyetiyle avunuyor ve bununla teselli buluyor... Son iki asır içinde, dünyanın her tarafından yükselen hürriyet nidaları, aslında ruhların esaretini dile getiren acıklı çığlıklardır: Materyalist (maddeci) zihniyetin esiri ve maddi ihtiyaçların mahkûmu olan zavallı kalabalıklar, ruhlarını beden zindanından nasıl kurtaracaklarını da bilemedikleri için "Hürriyet, hürriyet!" diye feryat edip duruyorlar. İnsanoğlu hiçbir çağda böyle acıklı bir esarete duçar olmamıştı.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.