Denge insanoğlunun icat ettiği en vahşi kavramdır. İp cambazının kendini en iyi hissettiği an, kendini ağa bıraktığı andır oysa. Sırat köprüsünden, beslenmeye kadar denge her yerdedir. Dünyanın en sağlam alarm sistemi. Bütün dengesizlere karşı. En ufak harekete, yanlışa duyarlı… Oysa hayatlarının belli dönemlerinin her saniyesini aşka verebilenlerse gerçekten yaşarlar. Sadece sevgilileri ve kendileri. Başka hiçbir şeyle ilgilenmezler. Yüzde yüz aşk! Dengesizlik, gerçek duygusunun ve gerçeğin tek kapısıdır. Dengeyle hiçbir yere varılmaz. Ancak düşmeyi bilenler köprüden karşıya yüzerek geçilebileceğini öğrenir. Belki cennete, belki ipin gerildiği karşı tarafa varılır dengenin sonucunda, kabul ediyorum. Ama düşmemek için verilmiş mücadelelerin acısı ve tedirginliği ile…
Uygar Baba
Uygar Doğanay dinleyince olmayan aşk acısı çekiyor gibi hissediyorum 😅 Özellikle Elazığ'ı yakarım kısmı, Elazığ'ı yakmayalım diye kendimizi yaktık herhal.
Reklam
Niye herkes aşk acısı çekiyor aq
İnsanla ilgili ne varsa hepsi gözümüzün gördüğü kadardır ama bir o kadar da derindir. Yani aşk acısı her zaman aşk acısıdır belki ama her bir insandaki hikâyesi başka başkadır.
Sayfa 271Kitabı okudu
Bir gün aşklar biter köpeklerim yanımda kalır derken, aşk acısı çeken köpek kaldı 🌹
Gönül yarası öyle kılıçla kesilen yaralara benzemiyordu. Acısı daha fazlaydı. Kılıç yarası iyileşiyor, aşk yarası iyileşmiyordu.
Reklam
“Hayat kepaze bir şeydir ve aşk acısı acıların en hafifidir."
Aşk acısının bir bütün olduğunu söylemek isterim. Gerçek aşk acısı, varlığımızın en temel noktasına yerleşir, bizi en zayıf noktamızdan sımsıkı yakalar ve diğer bütün acılara derinden bağlanarak bütün gövdemize ve hayatımıza hiç durdurulamayacak bir şekilde yayılır. Eğer umutsuzca âşıksak, baba kaybından en sıradan talihsizliğe, mesela anahtarımızı kaybetmeye kadar her şey, diğer bütün acılar, dertler ve huzursuzluklar, her an yeniden kabarmaya hazır olan bu asıl ıstırabımızın tetikleyicisi olur.
Gerçekler, sevgilim
Bu sabah erken kalktım. Yüzüme üç kez gerçekler çarptım. Kanadı yüzüm, gözüme gerçek kaçtı. Gözümün sulandığını görenler ağladığımı sandı, oysa gerçek gözümü yakmıştı. Bu yüze gerçek çarpma ve göze gerçek kaçırma beni zinde yaptı. Dışarı çıktım, yolum uzundu. Nicedir yürümeyişlerimle biriken adımlarımı da yanıma aldım. Yorgunluğumu, kendini
"Ancak dikkat! İyi hissetmekten kasıt, zihne ait haz hali değil. O bir kandırmacası daha zihnin. Haz ile kandırarak genelde sorumluluğunu alamayacağın işlere kalkıştırır. 'Ama çok iyi hissedeceğim bunu yaparsam.' Böyle der zihin. Hikâyeler yazar. Hazda denge yoktur Mina. Hızla bir çıkış ve sonrasında bir iniş vardır. Hizla o hazza çıkar, ama sonrasında mutlaka düşersin. Filme aittir. Ve genelde bir döngüye sokar seni. Sorumluluk almamaya dayalı olduğu için bir şekilde pişmanlık ve akabinde büyük bir açlık yaşanır çünkü. O pişmanlığı unutmak için oluşan açlığı yatıştırmak için tekrar haz peşine! Al sana zihnin haz-acı döngüsü. İçler acısı." "Ben Miguel'de böyle tongaya düşebilirdim işte." "Tabii ki, bak bu güzel örnek. Sana zihnin diyordu ki, 'Ama bir kere daha beraber olsan çok iyi hissedeceksin.' Bir an olsan evet, peki ya sonra? Tekrar düşüş. Üstelik bu düşüşte esasında yamaman gereken bir şeyi yapmış olduğundan pişmanlık da arttığı için çok daha yoğun kara duygular gelecek. Bundan kurtulmak için tekrar adamın peşine düşme. İşte böyle dibe vurmuyor mu sözüm ona aşk yüzünden insanlar? Ne alakası var aşk ile bunun?"
Reklam
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Zamanın yankısı
Herkese Merhabalar benim sevgili dostlarım Muazzam beni derinliklere götüren bir eserle geldim Aslında ilk okuduğum gibi yorumlamayı çok istedim ancak daha sonrasında beni etkileyen Bu eseri hafızamı kazımak adına bir kere daha okudum. Serdar Bey'in kalemi ile ilk kez tanışmama rağmen sanki yıllardır insana ruhuna hükümetmiş cümlelerle
Zamanın Yankısı
Zamanın YankısıSerdar Çatak · Martı Yayınları · 202422 okunma
O gün babam için mi yoksa Füsun cenazeye gelmediği için mi acı çektiğimi soran okurlara ve müzegezerlere,aşk acısının bir bütün olduğunu söylemek isterim. Gerçek aşk acısı, varlığımızın en temel noktasına yerleşir, bizi en zayıf noktamızdan sımsıkı yakalar ve diğer bütün acılara derinden bağlanarak bütün gövdemize ve hayatımıza hiç durdurulamayacak bir şekilde yayılır. Eğer umutsuzca aşıksak, baba kaybından en sıradan talihsizliğe, mesela anahtarımızı kaybetmeye kadar her şey,diğer büyün acılar,dertler ve huzursuzluklar, her an yeniden kabarmaya hazır olan bu asıl ıstırabımızın tetikleyicisi olur. Benim gibi aşk yüzünden bütün hayatı altüst olmuş biri,diğer bütün dertlerinin çözümünün de aşk acısının sona ermesiyle mümkün olacağını sandığı için, içindeki yarayı istemeden daha da derinleştirir.
Sayfa 215Kitabı okudu
Ask acısı çeken kankama söylediğim o muhteşem söz
Herkes gittiği yeri mutlu etsin aga napak yani sallaaaaaaa
Aşk acısı öyle zor geliyormuş ki aslana, "Keşke" demiş aslan, "Keşke öldürseydi bu kuzu beni, kendine aşık etmek yerine"
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.