Bazı kişiler hayatımızın merkezindedir, çok sevilir ve değerlidir. Ve onlar hayatımızdan gittiklerinde, sanki daha önce hiç böyle acı çekmemiş gibi acı çeker ve kederleniriz. Üstelik verdiğimiz bir söz varsa ve bunu yerine getiremediysek daha fena.
Karangu ile Melek’in hikayesi, Sana Söz Vermiştim. Onların aşkını ve yaşadıklarını kaleme almış Bülent Bey. Daha ilk sayfalarda yeşermeye başlayan aşk, son sayfalarda bir çığ oluyor Karangu’ya… Öyle güzel seviyor ki, sanki aklı başında değil ve dünyada Melek’ten başka kimse yok, ya da en azından Karangu’nun dünyasında… Hem iyi hem kötü bir sürü olay atlatan bu çift, romanın sonunda neler yaşıyor? Sonsuza kadar mutlu, dedikleri bu mu oluyor?
Bu eser, hiç beklemediğim şekilde bitti. Öyle şaşırdım ki… En başından itibaren asla böyle olacağını tahmin edemedim. Mitolojik bir aşk romanı diye başladım, farklı bir roman türünde eseri bitirdim.
Bülent Bey duru anlatımla ve sezdirmeden işlediği son ile gerçekten sevdiğim bir eser sunmuş. Kısa ama etkileyici bir aşk hikayesi kaleme almış. Sana Söz Vermiştim, bölüm bölüm olan bir eser ve içerisinde; dram, aşk, psikolojik olaylar ve onların etkilerini görmek mümkün.
‘’Seni seviyorum. Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum. ‘’ diyen Sabahattin Ali’nin aksine, Karangu’nun ‘’Aklı başında dünyaya sığmayan bir aşka…’’ diye tanımladığı aşk ve hayatını okumak isteyenlere keyifli okumalar dilerim.
Yazarın kalemi daim, okuyucusu bol olsun.