Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Aslı Seyhan Çakır

Aslı Seyhan Çakır
@aslininkitaphanesi
Instagram: aslininkitaphanesi
Biyolog
Hacettepe Üniversitesi
Ankara
26 okur puanı
Ağustos 2022 tarihinde katıldı
“… Ölüm haindi. Bütün hayalleri der top edip kaldırıp atmaktı ölüm, ölüm maskeler bulamamaktı hayata. Ölüm sıradandı. Ölüm gerçekti.”
Reklam
“Âşıkken bile bencilleşmiyorsan eğer, insansındır… İnsanlığın galip geliyorsa eğer mutluluğa, büyük insansındır…”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Mutlu olmak için hayatındaki herkesin bir şekilde hoşnut, hiç değilse huzurlu olmasını sağlamak zorundaydın, dünyadaki en bulaşıcı hastalık hüzündü çünkü.”
“Zaten dürüstlüğümüze alkış beklediğimizde çoğu zaman hayal kırıklığına uğramadık mı?”
Reklam
“Henüz başarısız erkeklerin, başarılı kadınların arkasında bir gölge olmaktan vazgeçemediklerini ama bu sığınmaya karşın bile küstahlıklarını koruduklarını bilmiyordu Çiğdem. Ve yine bilmediği başka şeyler de vardı. Onlar kendilerini yaralı ve yetersiz hissettiklerinde, karşılarında duranın canını acıtmak için mutlaka bir b planına başvururlardı.”
“Her şeyi sil baştan değiştirmeyi isterdi (…) Ama ömür denen şey hep bu istekler silsilesinin kırsalında devam eden gerçeklik değil miydi zaten?”
178 syf.
9/10 puan verdi
Sevgili arkadaşım Pınar Seyhun’un ilk kitabı olan Tanrı Küçük Tahta Parçalarını Sevmezdi isimli roman ile sizlerleyim. Romanın 17.Tudem Yetişkin Edebiyat Ödüllerinde üçüncülüğe layık görülmüş olduğunu da not düşeyim. Ki bir ödülü sonuna kadar hak eden bir anlatım ile karşılaştım. Pınarcım o nasıl kalem, ilk roman için nasıl da profesyonel bir dil
Tanrı Küçük Tahta Parçalarını Sevmezdi
Tanrı Küçük Tahta Parçalarını SevmezdiPınar Seyhun · Gece Kitaplığı · 20212 okunma
“...Sen elinden geleni yap, elinden geleni yaptığına önce sen inan, gerekirse hiç uyuma ama sakın vazgeçme. Bir kere vazgeçersen sonra hep vazgeçersin… Sen elinden geleni yap ki, kendi gözünden düşmeyesin”
Reklam
“Cezayı gerektiren düşünceler ve duygular değil, eylemlerdir. İnsanlar düşündükleri ya da hissettiklerinden değil, yaptıklarından sorumludurlar.”
"Kendimizin farkına vardığımız zaman günden itibaren hepimiz, önemli, sevilen ve sayılan insan olmak isteriz. Bu vazgeçemediğimiz, içgüdüsel bir tutkudur. Bu tutkuyu doyuramadığımız sürece mutsuz oluruz. Hayatımız boş ve anlamsız olur. Yaşama bağlılığımız giderek azalır. Uzun lafın kısası küseriz"
depresyon
“Zor ve ıstıraplı bir hastalıktır bu. Önce insanların umutlarını kırar, yaşama sevincini yok eder. Sonra yavaş yavaş ruhsal çöküntü başlar. Ağır bir karamsarlık, olumsuz duygu ve düşünceler egemen olur. Kişi her konuda pişmanlık ve suçluluk hisseder. Kendine olan saygısı biter. Uykuları bozulur, iştah kesilir, zaman bir türlü geçmez ve ağır bir iç sıkıntıyla birlikte kişi ölmek ve bu ıstıraptan bir an önce kurtulmak ister.”
"Eğer bilgiyle, düşünceyle, hayalle geliştirmezsen akıl ve zekâ neye yarar ki?"
“Şu kadınlar ne garip mahlûklar. Duygusal durumları ne kadar çabuk değişebiliyor. Küçücük şeylerden nasıl da hemen etkileniveriyorlar. Bir anda dünyanın en mutsuz en kederli en suçlu insanı iken, nasıl da kolayca gökyüzünün en üst katına çıkabiliyorlar. Sevgileri, tutkuları uğruna neleri göze alabiliyorlar. Onlar için yaşamın temel şartı sevilmek. Aşkla tutkuyla sonsuza kadar sevilmek ve asla vazgeçilmemek. Her şeyi affedebilirler ama sevilmemeyi asla.”
172 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.