Ey yolcu, Allah'a doğru yürüdüğün bu yolda sakın ola başını sağa sola çevirip gafil olma. Dünya süslenmiş bir gelin gibi yanında yörende duruyor. Onun süsü seni öyle cezbeder ki yürüdüğün yolda sapmana sebep olur. Sen bu yolda tevazuyu öğrenmeye geldin,tevazunun ilk şartı ayaklarına bakıp yürümektir,zira başı dik gezen insanda ancak kibir vardır. Ayaklarının ucuna bakıp yürüdüğünde nefsin seninle konuşmaya başlar, onunla ayaklarının ucunda tanışırsın; zira nefsin en korktuğu şey ayaklar altına düşmektir.Madem nefsin senin düşmanındır, ayaklarına bakmaktan usanma.
Hem sen bu yolda kalbine zikri öğretmek için girmedin mi? Gözlerin sağa sola bakarsa aklın onun peşinden gelir. Akıl ve kalp birbirlerine tâbidir. Kalpten ne geçerse akıl onu düşünür, akıl ne düşünürse kalp onu zamanla tasdik eder. Dünya aklını alıp kalbine girmekle görevlidir.
Başın ayaklarına baktığında nereden geldiğini ve nereye döneceğini de unutmazsın. Toprağın çağrısını her dem duyarsın. Namazda gözün daima secdede olması gibi,namaz dışında da ayaklarına bakarak yürüdüğünde, her an secde hâlini koruma imkânın olur.