Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Herhangi bir din, insan hakkında, değişen gündelik hayat hakkında ve değişen dünya hakkında sorulan sorulara cevap veremez hale gelir, cevap verdiğini sanıp da soruyu geçiştirmeye çalışır, savsaklar, geveler, nerden çıktı bu soru, şunu savayım, öf, puf, gavur musun sen, gavur sormaz bunları, itikadımızı bozuyor derseee... doğal olarak, kendiliğinden, natural olarak, tabii olarak, başkasınun müdahelesi olmaksızın, gavurun fitnesi olmasızın, Trump'ın müdahalesi olmasızın, orada iki şey belirir: 1- Din denilen şey, insanı, yaşadığı çağdan alıp bir zaman tüneli içerisinde birkaç asır geriye çeker, ki bu durumda insanın mevcut dünya, mevcut yaşam ve mevcut sorunlar ile hiçbir ilişiği kalmaz, çağ dışı ve hatta dünya dışı bir varlık olur. Dolayısıyla orada hiçbir soru/sorun kalmaz. İrtica (geriye dönüş), buna denir. 2- Din denilen şey, insana, yaşadığı çağa, ortaya çıkan problemlere, içinde bulunduğu çağa hitap etmez, mevcut dünya ile hiçbir ilişiği kalmazsa dünya dışı bir sistem, bir masal, hikaye, şiir dinletisi, namesi ağlatan bir terennüm olur. Din geçmiş çağlarda, insan da bu çağda birbirinden habersizce yaşar. Dinin suskun kaldığı sorular, başkalarınca cevaplanır. Bu halin aşağı sınırına deizm (dinsiz Tanrıcılık), yukarı sınırına ateizm (Tanrı tanımazcılık) denir. Diyanet ehli deizm ve ateizm için toplanıp sohbet etmişler, demli çay içmişler. Heç bi sıkıntımız yok demişler. Deizm? Ateizm? Biz burada kürtaç yapıyoz demişler. Sıkıntısı olan pis gavurdur, bizden değildir demişler. Sultanım çok yaşa demişler.