...Burada çok mutluydu, rüzgar saçlarını savururken ve Ôlüm'ün nefesini ensesinde hissederken.
Sayfa 140 - Sel Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2016, İstanbulKitabı okudu
"Her insan cennete kendi yolundan gitmelidir."
Sayfa 121 - Sel Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2016, İstanbulKitabı okudu
Şimdi güneş yüzüne vurmuş, ona "merhaba" diyordu. "Vay canına çocuklar!" diye haykırdı, "Daha önce hiç böyle düşünmemiştim. Siyaset aslında büyük bir kare bulmaca... öyle keyifli...
Sayfa 117 - Sel Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2016, İstanbulKitabı okudu
Ot gibi yaşamışsın. Hatta ot bile senden iyi yaşamıştır.
"Uzun bir hayat yaşadım ben." Sonra ikisine döndü. "Ama hiç eğlenmedim. Şu kadar bile. Evlenmek için bile çok meşguldüm. Kadınlan hep yalnız bıraktım. Sigara içmedim, içki içmedim, ya da küf... Lanet olsun. Küfrettim ama bu eğlenceli bir şey değil zaten. Golften pek keyif alamadım, doksanın altına hiç inemedim. Müzikten hiç hoşlanmadım, ya da... şiirden, ya da..."...
Sayfa 116 - Sel Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2016, İstanbulKitabı okudu
Onun sesi çoktan kulaklarımdaydı, "Ahhh, anneciğim, New York bir harika, bütün o insanlar, film yıldızlarını gözlerimle gördüm, ah anneciğim, ah!"
Sayfa 110 - Sel Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2016, İstanbulKitabı okudu
...Dikkatlice ve sessizce giyindi. Sonra çıt çıkarmadan evden sıvışıp merdivenlere doğru uzun koridorda ilerledi. Asansöre binmek için zili çalmaya cesaret edemedi.
Sayfa 101 - Sel Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2016, İstanbulKitabı okudu
Kadın gülümsedi, bir kez daha onun ne kadar güzel ve tatlı olduğunu düşündü Teddy. O sırada güvercinleri besleyen Bayan Julie'nin yanına doğru koşturdu. Geriye dönüp baktı ve seslendi, "Hoşçakal, Frisky." Kadının dalgalı saçları güneşte parıldıyordu.
Sayfa 95 - Sel Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2016, İstanbulKitabı okudu
"Bana neden bunu yaptığını sormaya geldim. Benden bu kadar mı hoşlanmıyorsun?"
"Senden nefret ediyorum."
"Neden?" Louise ağırbaşlı bir şekilde sordu.
"Bilmiyorum. Lütfen git, beni yalnız bırak."
Sayfa 90 - Sel Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2016, İstanbulKitabı okudu
"Kabus mu? Bu sefer de mi? Emin değilim."
Sayfa 79 - Sel Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2016, İstanbulKitabı okudu
Ama sonra seslerden birini duydu, incecik bir ses, korkmuş, çığlık çığlığa, "Dur! Lütfen, lütfen bırak gideyim! Eve gitmek istiyorum!"
Sayfa 68 - Sel Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2016, İstanbulKitabı okudu
..."Beni yakalamalarını istemiyorum. Ölmek istemiyorum, yaşamak istiyorum. Bana bunu onlar yaptı, beni bu hale onlar getirdi."
Sayfa 59 - Sel Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2016, İstanbulKitabı okudu
"Tek umudum," dedi ay ışığıyla bezeli karanlık göğe bakarak, "beni unutmaması. Sanırım bundan fazlasını umut etmeye hakkım yok."
Sayfa 54 - Sel Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2016, İstanbulKitabı okudu
"Aman neyse, bir sürü havadan sudan saçmalık işte," diye düşündü.
Sayfa 53 - Sel Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2016, İstanbulKitabı okudu
...Onun gelişini düşünmemeye, hatta yolun onun evinin olduğu tarafına doğru bakmamaya çalıştı. Eğer bunu düşünürse asla olmayacağını biliyordu. Asla gelmezdi.
Sayfa 51 - Sel Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2016, İstanbulKitabı okudu
...o soğuk şubat sabahında yanağına bastırılmış o çiçekle, orada hiç kıpırdamadan, sessizce yatarken gerçekten güzel görünüyordu.
Sayfa 47 - Sel Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2016, İstanbulKitabı okudu