Atılım عبد الله

Sabitlenmiş gönderi
Rasûlullah (s.a.v.) 'e gelen ilk vahyin ilk kelimesinin "Oku!" olması münâsebetiyle bunu gönül ehli, şöyle tefsîr etmiştir: "Oku! Her şeyi oku! Allah'ın kitabını oku! Allah'ın âyetlerini oku! Kainât kitabını oku! Dâimâ oku! Hidayete ermek, dalâletten uzaklaşmak için oku! İmânını bütünleştirmek için oku! Allah'ın adıyla oku! Yaratan Rabbinin adıyla oku! İnsanı bir alekadan (aşılanmış yumurtadan) yaratan, fakat ona her şeyi okuma, aydınlatma, anlama ve anladığını yaşama imkânı veren yüce Rabbinin adıyla oku! İnsana okuma nîmetini ihsân ederek en büyük lütfu gösteren Allah'ın adıyla oku! Öğrenmek için oku! Kudret kaleminin bu âleme çizdiği her satırı oku! İnsana bilmediğini öğreten Allah'ın adıyla oku!"
Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v.) 1
Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v.) 1
s-137
Reklam
Arapça Üzerine
İlâhî irāde; İslâm davetinin dili, Allah kelâmının tercümânı ve tebliğ vâsıtası olma şerefini, Arapça'ya bahşetmiştir. Bütün milletlerin dilleri arasında bir mukâyese yapılacak olursa Arapça'nın, âhenk, kelime yapısı ve türeyişi, fiil çekimleri ve telaffuz kâideleri gibi pek çok husûsiyetiyle diğer dillere fâik olduğu görülecektir. Arapça, en ufak bir teferruâtı bile zâyî etmeksizin veciz ve özlü ifadelere imkân veren bir lisandır. Lügat sahasındaki zenginliği sâyesinde bu lisân, her çeşit fikri, takdîre şâyan bir hassasiyet ve zarâfetle ifade edebilmektedir. On beş asırdır kâidelerinde herhangi bir değişikliğin olmaması, Arapça'nın, daha o zaman istikrar kazanmış ve tekâmülünü tamamlamış bir lisan olduğunu gösterir. Bu haliyle, yeryüzünde o zaman mevcut olan diller arasında sadece Arapça, ilâhî irâdeyi istiab ve ifade edebilecek bir genişlik ve mükemmeliyete sahipti. c-I/s-23
İslâm ırk, renk, dil ve servet farkı gözetmeksizin insana insan olarak değer vermiş, üstünlüğün ancak îman, takva ve ahlâk güzelliğinden dolayı olabileceğini belirtmiştir. Bu yüzden, Arab'ın Arap olmayana, beyazın siyaha takvā dışında üstünlüğü yoktur. Herkes Hz. Adem'in soyundan gelmiş ve Adem de topraktan yaratılmıştır. Allah Teala Kur'ân-ı Kerim'de şöyle buyurmuştur: "Ey insanlar, biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık, birbirinizi tanımanız için de sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah katında en şerefliniz takvada en üstün olanınızdır. Hucurat, 49/13 s-44
Hasılı, dürüst ve emin olmak isteyen bir genç, Allah'a daveti kendisine yol olarak seçip hikmet ve güzel öğütle tebliğde bulunan bir mübelliğ, devletini adalet ve faziletle idare etmek isteyen bir devlet başkanı, güzel muamelede örnek bir aile reisi, çocuklarına ve hanımına karşı şefkat ve merhameti elden bırakmayan bir baba, sevk ve idâreyi iyi bilen kabiliyetli bir kumandan, kısaca; yaşı, kademesi ve seviyesi ne olursa olsun, her müslüman için en güzel ve şaşmaz zirve ölçüler, Siyer-i Nebî'de sergilenmektedir. Bu sebeple, İslâm'ı bütün yönleriyle anlayıp tatbik edebilmek için, Rasûlullah'in hayatını güzel bir şekilde öğrenmek zarûridir. c-I/s-20
Bizler birer beşer olarak, hayatın türlü iptilā, musîbet ve sürprizleri karşısında, kendimizi fitnelerden koruyabilmek için şükür, tevekkül, kadere rıza, belâlara sabır, azîmet, şecaat, fedakârlık, kanaat, gönül zenginliği, diğergâmlık, cömertlik, tevāzu gibi yüksek ahlāki vasıflara sahip olabilmenin yanı sıra, hadiselerin med-cezirleri ve
Reklam
110 öğeden 1 ile 6 arasındakiler gösteriliyor.