Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“…Bak, şu saman yığınının yanında uzanmış yatıyorum... İşgal ettiğim yer öylesine küçücük, evrende bulunmadığım ve umurunda bile olmadığım alanın yanında öylesine ufacık, yok sayılacak kadar küçük ki... ve yaşayacağım zaman dilimi benim bulunmadığım ve bulunmayacağım sonsuz zamanın yanında öylesine az ki... Oysa bu atomun, bu matematiksel noktanın içinde kan dolaşıyor, bir beyin çalışıyor, birtakım istekleri var... Ne kepazelik! Ne saçmalık!”
Sayfa 157Kitabı okudu
Beynimiz ve vücudumuz yaşamımız boyunca öylesine değişir ki, bu değişimi algılamak bir saatin akrebindeki hareketi algılamak kadar zordur. Kırmızı kan hücreleriniz her dört ayda bir tümüyle yenileriyle yer değiştirirken, deri hücreleriniz de birkaç haftada bir yenilenir. Yaklaşık yedi yıl içinde, vücudunuzdaki her bir atomun yerini başka atomlar almış olur. Fiziksel açıdan siz, aslında sürekli olarak yeni bir siz'e dönüşürsünüz. Neyse ki, bütün bu farklı versiyonlarınızı birbirine bağlayan sabit bir olgu var gibidir: bellek.
Reklam
Ben atom silahlarını mükemmelleştirmek için atomun parçalanması üstünde çalışan bilim adam­larına “aydın” denilemeyeceğini söyleyeceğim: on­lar bilim adamıdır, işte o kadar. Ama yapılmasına göz yumdukları bu silahların yıkıcı gücü karşısında dehşe­te kapılan bilginler bir araya gelerek kamuoyunu atom bombasının kullanılmasına karşı uyaran bir manifesto imzaladıklarında artık birer aydındırlar.
Sayfa 16 - Can Yayınları
206 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Rezonans kanunu sayesinde, evrendeki her şeyin titreşimler aracılığıyla birbiriyle etkileşime geçtiğini anlıyoruz. Dünyadaki her şeyin, her canlının, vücudumuzdaki bütün organların kendine özgü titreşimleri vardır. Bazı nesneler, bazı insanlar, bazı duygular benzer frekansta titreşir. insanlar, eşyalar, olaylar bizimle aynı frekansta
Rezonans Kanunu
Rezonans KanunuPierre Franckh · Koridor Yayıncılık · 20194,237 okunma
Emperyalist kapital devletler olarak koyduğumuz kanun/nizamlar ile insani duyguları yitirdik, Allah'a ortak koştuk, onun yüce ve Ekmel nizamını bozduk, yeryüzünde insanlığı, ekini, madenleri, ahlakı, hayvanları ve bütün nebatatı tahrif ettik, soykırım yaptık ve Allah'ın gazabı geliyor demiyor da; "Nova patlamaları temelinde beyaz cücelerin yüzeyinde meydana gelen güçlü füzyon patlamalarıdır. Füzyon patlamaları, yüksek basınç ve sıcaklık altında hafif atomların birleşerek daha ağır atomlar oluşturmasına denir. Meydana gelen yeni atomun kütlesi, onu füzyon tepkimesi sonucu oluşturan iki atomdan azdır. Aradaki kütle farkı enerji olarak açığa çıkar ve kontrolsüz şekilde salınan bu enerji patlamaya sebep olur" diyor... Bilim adamlari 2000 yılına kadar 7 gezegenle mezun oluyordu artık 8 gezegen. 😊 Beyaz cüceler.
“Bak, şu saman yağının yanında uzanmış yatıyorum… İşgal ettiğim yer öylesine küçücük, evrende bulunmadığım ve umrunda bile olmadığım alanın yanında öylesine ufacık, yok sayılacak kadar küçük ki… Ve yaşayacağım zaman dilimi benim bulunmadığım ve bulunmayacağım sonsuz zamanın yanında öylesine az ki… Oysa bu atomun, bu matematiksel noktanın içinde kan dolaşıyor, bir beyin çalışıyor, birtakım istekleri var… Ne kepazelik! Ne saçmalık!“
Sayfa 157Kitabı okudu
Reklam
Ben ise düşünüyorum. İşte burada saman yığının yanında yatıyorum... Vücudumun kapladığı daracık yer, geriye kalan boşluğun, benim bulunmadığım benimle hiç ilgisi olmayan boşluğun yanında o kadar küçük kalıyor ki! Yaşayabileceğim süre benden önce var olan, benden sonra da sürünecek olan sonsuzlukla ölçülünce o kadar önemsiz ki! Öyleyken bu atomun, bu Matematik noktanın içinde kan dolaşıyor, beyin çalışıyor, istekler doğuyor... Ne saçmalık! Ne boş şeyler!
Sayfa 174 - Ema KlasikKitabı okudu
“Mermi torpido büyüklüğünde olabilir ancak gerçekte tüketilen atomun net kütlesi korkarım ki birkaç gram kadar hafif bir şeydir.”
İthaki YayınlarıKitabı okudu
“Bak, şu saman yağının yanında uzanmış yatıyorum… İşgal ettiğim yer öylesine küçücük, evrende bulunmadığım ve umrunda bile olmadığım alanın yanında öylesine ufacık, yok sayılacak kadar küçük ki… Ve yaşayacağım zaman dilimi benim bulunmadığım ve bulunmayacağım sonsuz zamanın yanında öylesine az ki… Oysa bu atomun, bu matematiksel noktanın içinde kan dolaşıyor, bir beyin çalışıyor, birtakım istekleri var… Ne kepazelik! Ne saçmalık!“
Sayfa 157Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.