Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sen gibisi var mı AZİZ BABA?
Uğur gibi farklı bir yere oturttuğu ikinci insan ise Aziz Nesin'di. Aziz Nesin onun Aziz Abi'siydi. Kimseden "abi" diye söz etmemesine rağmen Aziz Nesin'in adı geçtiğinde klişeleşmiş bir ifadeyle "Aziz Abi" deyiverirdi. Bilirsiniz, bizde "ağabey" eklenen isimler benimsenmeyi, özdeşleşmeyi, aidiyeti, sevgiyi ve saygıyı temsil eder. Özellik­le de aydınlar arasında ... Aydınlar, düşünürler, yazarlar ara­sında "ağabey" eklerinin yüklediği anlam çok daha derindir. Attila İlhan' ın "Aziz Abi" si, ona verdiği saygı ve sevgi yüklemesi yanında bir aidiyet de ifade ediyordu. Üstelik Aziz Nesin onun yegane abisiydi. Bu da biraz garibime gitmişti. Aslında, Aziz Nesin'in "ayrıcalıklı yerinin" de bir ifade­siydi. Sınıfta yegane tam not alan öğrenciyi anımsatıyordu bana.
Sayfa 76 - Tarihçi Kitabevi Yayınları 1. Baskı 2012Kitabı okudu
Türkiye' nin bugün içinde bulunduğu koşullarda sağ-sol; laik-antilaik; Türk-Kürt gibi ayrımlar ve çatışmalar esas meseleyi göz ardı ettirmek için yapılan kışkırtmalardır. Esas mesele emperyalizme karşı durmaktır. Esas düşman post-modern işgalciler ve sömür­gecilerdir. Sosyalistler de, sosyal demokratlar da, merkez­dekiler ve sağdakiler de anti-emperyalist çizgide birleşmek zorundadırlar. Ulusal cephe demek, ulusal değerleri ve ülke bütünlüğünü yok etmek isteyen emperyalizme karşı durmak demektir. Bu cephede birleşenler gerçek düşmanı teşhis edip emperyalizmin maskesini düşürenlerdir.
Sayfa 23 - Tarihçi Kitabevi Yayınları 1. Baskı 2012Kitabı okudu
Reklam
Bir diğer adı da ılımlı İslam..
Bugün Batı kapitalizmi "yeni muhafazakarlık" adı altın­da "yeni sömürgeciliği" pazarlamaktadır. Yeni sömürgecili­ğin içinde ise "devrimciliğe karşı evrimcilik" tezi yer alıyor.
Sayfa 153 - Tarihçi Kitabevi Yayınları 1. Baskı 2012Kitabı okudu
Emperyalizmin bir numaralı ortağı siyasal İslam..
12 Mart'tan sonra da, 12 Eylül'den sonra da, "Atatürkçüyüm" diye gelenler sermaye ve tarikatları iktidara taşımadılar mı? ABD ve İngilizler yine devredeydiler. -Kıbrıs'ta "Kıbrısi" adındaki zat İngilizlere yakınlığı ile tanınır. Nereden nereye... Emperyalizmin üsleri, çıkarları varsa İslamcı siyasiler de olacaktır. -İran'daki Mollaları Fransa kanatlarının altına alıp saklamadı mı? Zamanı gelince de kullanıverdi. -Fethullah Gülen'i ABD himayesi altında tutmuyor mu? -S. Arabistan ve Körfez' deki "muz devletleri" emperyalizmin denetimi altına "İslamcılık kanalı ile" alınmadılar mı?
Sayfa 103 - Tarihçi Kitabevi Yayınları 1. Baskı 2012Kitabı okudu
Satılmışlar...
-Emperyalizmle işbirliği yapan bölücü ve terörist örgütler var. -Gerçek demokrasiye ve Cumhuriyet'in kazanımlarına karşı Batı emperyalizmi ile amaçlarını bütünleştirmiş olan İslamcı siyasiler var. -Soğuk Savaş sona erince, "Batı' nın bütün taleplerini yerine getirmek gerekir" biçiminde düşünüp onlarla iş birliği yapan "gayri milli sermaye çevreleri" var. Bu üç unsur da sömürgecilerle iş birliği içindeler.
Sayfa 99 - Tarihçi Kitabevi Yayınları 1. Baskı 2012Kitabı okudu
"Sağ-sol ayrımı yapacak "lüksümüz" yok."
Türkiye'de sağ-sol ayrımı yapacak "lüksümüz" artık bulunmuyor. Cep­heler, "ulusal olanlar" ve "gayri milli tarafta duranlar" olarak ikiye ayrılmış. "Ulusalcı Cephe'de, ben emperyalizme karşı­yım" diyen herkes durabilir, herkes katılabilir. Türkiye'nin ve azgelişmiş dünyanın sömürülmesine karşı olanlar aynı cephede bütünleşmek zorundadırlar. Eskiden yapılan hatalar, sadece emperyalizme kazandır­dı. Artık aynı hataları yapmamak zorundayız. Bu lüksümüz hiç mi hiç kalmadı. Bu gerçeğin Türkiye'de herkes tarafın­dan anlaşılması gerekiyor.
Sayfa 99 - Tarihçi Kitabevi Yayınları 1. Baskı 2012Kitabı okudu
Reklam
Bile isteye , devlet eliyle bağımlı olmak..
-Ben işin "teknik yapısını" ortaya koymak istiyorum. Esas mesele "Batı emperyalizmi ile bir alışveriş meselesidir". Adam bakıyor, bizim tarafta ulusal politika yok: Ne iktisadi, ne siyasi, ne askeri ve ne de kültürel. Şirketse, bir Batı şirke­tinin arkasına yamanmak zorunda; öğrenciyse, yabancıdan burs isteyecek; çünkü bizim devlet artık sosyal falan değil, "ben sana bir şey veremiyorum, git başının çaresine bak" di­yor. O da Erasmus bursuna veya Cola'ya başvuruyor. Eğitim düzeni mi? Ulusal eğitim politikasına özellikle boş veriliyor. İslamcı şemsiyenin "tutkal vazifesi" görmesi için çaba harcanıyor. O zaman öğrenci de, profesör de ya­bancının kapısını çalıyor ve yavaş yavaş hain kontenjanına doğru yol almaya başlıyor. Şahıs olsun, şirket olsun, sivil toplum örgütü olsun "ken­di toplumundan" destek alamıyor. Çünkü içeride ulusal ve entegre ne iktisat, ne kültür politikası var. IMF, AB organları ve dışarıyla yapılan tek yanlı anlaşmalar bizim içeride ulusal ve bütünleştirilmiş politikalar izlememizi engelliyor.
Sayfa 147 - Tarihçi Kitabevi Yayınları 1. Baskı 2012Kitabı okudu
Büyük Ortadoğu Projesi sınırları içinde İslami akımlar ve siyaset, "tanklardan ve füzelerden daha etkili araçlardır". Tabii Batı emperyalizmi için ...
Sayfa 104 - Tarihçi Kitabevi Yayınları 1. Baskı 2012Kitabı okudu
40 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.