Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İZZETTİN genç

İZZETTİN genç
@aydawa
avukat
İzmir
8 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
Sevgilim, yetimim benim, aylar nasıl geçiyor zaman hiç geçmezken kapılar kapalı, dünya buzlu cam uyuşmuş gözlerimin önünde hayat akıp gidiyor hiç kımıldamadan
Reklam
Yaşamak anımsamak mıdır yoksa? Sanmam, biz de bir sestik belki Birileri için yıllar önceki Şaşırtıcı karşılaşmada
hep birden bir sofraya oturur gibi yalnız ve hep birden bir sofradan kalkar gibi kaybolup göründüler. resimleri silinmiş eski paralar gibi bir bulmaca çözümünde bulunmayan sözcükler gibi yağmurlardan sonraki nedensiz bir dalgınlık gibi gelip gittiler, gidip geldiler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Melih Cevdet Anday
Uyumayacaksın Memleketinin hali Seni seslerle uyandıracak Oturup yazacaksın Çünkü sen artık o sen değilsin Sen şimdi ıssız bir telgrafhane gibisin Durmadan sesler alacak Sesler vereceksin Uyuyamayacaksın Düzelmeden memleketin hali Düzelmeden dünyanın hali Gözüne uyku giremez ki… Uyumayacaksın Bir sis çanı gibi gecenin içinde Ta gün ışıyıncaya kadar Vakur metin sade Çalacaksın.
Rabbim hiçbir yere sığamıyorum, güzel bir gönüle sığdır beni"
Reklam
Gelmeyeceğini bile bile beklemek saflık değil, aşktır.
İZZETTİN genç tekrar paylaştı.
İnsan kötü şeyleri, bilmediği, beceremediği için değil, canı istemediği için yapmamalı. *Kötülük etmeyi istememek başka, bilmemek başkadır. Seneca
Doğaya Uyma - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Bana bir şey söyle, ilkbahar gibi.. Çiçek aç mesela, veya yağ rahmet olarak içime. Veya gökkuşağı ol sar ruhumu.. Bir şey söyle, Sözü aşsın öze değsin.. Bir şey söyle, yanındayım mesela?
Sofalar seninle serin Odalar seninle ferah Günüm sevinçle uzun Yatağında kalktığım sabah Elmanın yarısı sen yarısı ben Günümüz gecemiz evimiz barkımız bir Mutluluk bir çimendir bastığın yerde biter Yalnızlık gittiğin yoldan gelir
Yürürüm sanırlar Üstünden atlayıp geçtiğim ipini koparmış taşlar.
Reklam
Dağıtır saçlarını ve yalvarıp uzaktan Mavi bir iklim gibi çağırır beni sesin, Tertemiz göklerinde dal dal erguvan açan Rüyalarıma ışık ve özlem serpmektesin.
Nasıl söylesem bilmem, Ve anlatsam ne ile? Bu öyle bir duygu ki Gelmez kaleme, dile… Sen varsın bakışımda, Her nefes alışımda, İçimde ve dışımda, Günahlarımda bile! Gözümde, hayalimde Hiç sorma ki neler var… Sendedir ufukları Ve ancak sana kadar… Dünyayı iki şeyden İbaret bilirim ben; Biri, herşey olan sen! Biri, sen olmayanlar!
Bir sigara yakarsın durup köşe başında: Umutlarını yakarsın. Sonra çekip gider akşam da, aşklar da… Şimdi bir başka zamanda, bir başka şehirdesindir. Gri bir hüzün genzini yakmaktadır. Çocuklar evlerine çekilmiştir. Bir adam, somun kokusuyla evinin kapısını aralamaktadır. Bir kadın, geçen günün hüznünü dokumaktadır yalnızlığının gergefinde… Sen, bir bardak çayın buğusuyla bir sigaranın derin nefesinde o yalnızlığın girdabına bırakırsın düşlerini… Ve düşünürsün bir daha: Ben, ne zaman sevdim? Sevdim mi sahi? Sahi, nasıl geçer akşamlar ilk kez gidilen bir şehirde?
yaşamak gerek, hemen, şimdi. 😄
Sustu bu gece, karardı yine ay Kaldı geriye cevapsız sorular
64 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.