Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Anlamadığımız çok şey var bu dünyada.
Sayfa 136Kitabı okudu
Sevgi sevgiyi; Nefret, korku ve kaygı endişeyi besler.
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
Insanlar başaklara benzerler. Icleri boşken başları havadadır. Doldukça eğilirler. | Montaigne
Sayfa 174Kitabı okudu
Asıl güzelliğin ruhta olduğunu öğrendim.
Sayfa 180Kitabı okudu
Ne kadar zamanımız var bilmiyoruz. Ancak yıllar geçtikçe yaşamı renklendirecek insanların sayısının her yıl azaldığını görüyoruz.
Sayfa 221Kitabı okudu
Her olaya kuşkuyla bakan, hoşgörüsüz ve ön yargılı insanların katı ve bağnaz bir ahlâk anlayışları vardı.
Sayfa 221Kitabı okudu
Reklam
Her şeyin boş olduğunu söylerken takındıkları tavırla hiç de örtüşmeyen açgözlülükleri, ikiyüzlülüğün en acı belirtilerindendi.
Sayfa 221Kitabı okudu
Yaşa yaşat sev sevil, çiçeklen ve sol anlamsızca akıp giden doğanın yolunu izle ...Düşüncesiz bir papatya bile akan bir ırmağa benzer, bir an bile durmaz. Tıpkı bir papatyanın pek çok papatya yaratabilecegi gibi, bir ilişkide bir çok duygu yaratabilir. Hayat hızının içinde kendini yavaşlat.
Bizim Dergah Dergisi'ne Yapılan Saldırıyı Kınayanlar (Alfabetik Sıra): Abdullah OKUR/Dazkırı-AFYON Abdurrahman KESKİN/ANTALYA Adem KINACI/ADANA Adil ARSLAN Adnan PAKSOY Adnan TATLISU
Türk Aydını
Yalçın Küçük "aydınımız Tercüme Odası'nda doğmuştur" diyor. Buna, belli ton farklılıklarıyla Attilâ İlhan'dan Cemil Meriç ve Ece Ayhan'a uzanan genişçe bir yelpaze içinde katılanlar olduğunu görüyoruz öteden beri. Ben bu yaklaşımı benimsemiyorum. Aydınımız 'Doğu-Batı' kavgasını yaparken ne Doğu'yu, ne de Batı'yı yeterince tanımayı denemiştir. Hakkıyla Swift'i ya da Rabelais'yi tanımış olsaydı bunca 'humour' yoksunu ve eleştiri düşmanı; Erasmus'u ya da Attar'ı tanımış olsaydı bunca 'kör pozitivist'; Feyerabend'i ya da Erzurumlu İbrahim Hakkı Efendi'yi tanımış olsaydı bunca fanteziden uzak; Karl Kraus'u ya da Sade'ı tanımış olsaydı bunca devlet, parti, kişi ya da töre fetişisti olmazdı. Zola'yı ya da Sartre'ı gerçekten okusaydı kavganin bunca dışında, bunca pısırık, bunca gemisini kurtaran kaptan olmazdı. Aydınımız, çoğu kez, Mete Tunçay'ın son derece doğru bir gözlemle saptadığı gibi Batı'nın yalnızca işine gelen yanını görmüştür; onun için de Marx'ı benimseyince Popper'i yakmaya, Popper'i benimseyince Marx'ı yasaklamaya kalkışmış; Aragon'un karşısına Barbusse'ü dikmiş; inandığını yüceltip inanmadığına bir daha dönüp bakmamıştır bile. Dahası: Batıyı tanıma uğraşında yaya kalınca ona köktenci izlenimi uyandıran bir üslûpla karşı çıkmış ve seçeneği göstermiştir: Doğu.
Sayfa 34 - Kırmızı, 2013Kitabı okudu
1.000 öğeden 881 ile 890 arasındakiler gösteriliyor.