Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zaman zaman kendimi tüm insanlıktan daha güçlü duyuyorum, ama kendimi aynı anda çıplaklıklarından sıyrılmaya çalışan ağaçlar kadar da bırakılmış duyuyorum. Özellikle ben'in ben'i bıraktığı anlarda. Ya da ikisi bütünleştiğinde. Ve birdenbire, şimdiye dek hiç algılamadığım bir duygu gelip beni buluyor.
*A. Tarkovski'nin aynı adlı filmi için.
NOSTALGHIA* INTRODUCTION- Olmak kış konuklarından bu yeryüzünün ve beklemek... Güzün utancımızı örttüğümüz yapraklarımızı düşürdük karşılıklı, kış çırılçıplak geçti -örtünülmesi gerek bir dahaki güze dek- Geri dönmüyor yapraklar yerine, kapanmıyor yaralar, açık her şey bu üzüntü bedeninde, yeniden varolduğu- nu mu sanmalıyız yaprakların? Bir ansıma penceresi asla diye yanıtlar; arzusu kış çıplaklığıdır, uzlaşmacı örtünme değil, yalın bir şimdilenmesidir üşümenin. Utanç sıcaklığı değil hiçbir zaman. ALLEGRO- Kendinden başka her neni geri iten ve titreten öz; oluş doğrusu, çemberin içkinliği... Saydam yankılanışlarla sunar düşürtücü sevincin ateşini. Ak bedeni kuştüyünün yeniden ve yine her konmayışı toprağa, uçucu teması onun suyla, geri dönüşü bir gökkuşağına. Karanlık ruhu özlemin, ışıltı yükledikçe o densiz din bölgesine, ay dansı acının yayılır geçmişten sonsuza doğru... İncecik uluyarak ince çağrısı yaralı köpeğin, kıpırtısız göl ve çevresi ve dönen MANDALA gözle gök arasında. Sular sular sular. Kızıl, mor, kahverengi, yeşil, mavi, kalın ağır sular... Biriktirilen artmayan akış... Nurdan çehresi yağmurun, kasnağın tepinişi kendi bağnaz çevriminde, çekilişi bir o yandan bu öbür yana yalnızlık ısrarıyla. Una.. una.. è una çığlığıyla o olanın o olmayanı yadsımasından dağılan yaş bağışıyla... sürdürülen canevi yıkımı, sis, buhur ve ıslaklık yemini. Bu bir içim su tığıyla, işlediği dantellerle sonlunun çukurunu sonsuzla dolduran kayra yükü. Coşku külü, ben yangınından sonra doymuş inancın kanıtı. Mart '84
Sayfa 92 - Everest şiirKitabı okuyor
Reklam
Aynı anda herkesi mutlu etmek mümkün değildi hayatta. Birini, en az birini hep üzüyordu nedense insan. Ben kendimi üzmeyi seçmiştim.
Sayfa 302Kitabı okudu
Kesinlikle istemem. Sildiğim insanın özür ya da helallik için dönmesine tahammülüm olmaz, ben seni unutmuşum, hayatımdan çıkmışsın... Günler sonra durup dururken kendini hatırlatmanın bende hiçbir etkisi olmaz. olmamalı da. Biran da hemen özleyen onun için feryat bayraklarını çıkaran kadınları da anlamıyorum. Günler önce bu adam değil miydi senin varlığını yok sayan, seni başından def etmeye çalışan? Bu tür insanların sadece tek bir mesajıyla tekrardan aynı sevgiyi aynı tonda sevemezsiniz! Cidden ben; kendime yapılan hareketi normalleştirip o kişiyi tekrardan sevemem, terk edip gitmiş olabilir herkes herkesi bırakabilir o anlık bir hisdir ve gidilir. Ama benim için terk eden ya da ihanet eden de olabilir bıraktığı yerde biter, o orada kalır. İsyan etmek yerine önüme odaklanırım olması gereken de budur aslında, yarı yolda bırakıldığın için ağlamak yerine "yolu nasıl güzel tamamlayabilirim?" düşüncesine kaplamalı insan ve sizler de hastalığı aşk sandığınız için mutlu değilsiniz.
211 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Sahiden de hayat efsaneyi tekrar eder mi?
(Dikkat! spoiler içerir) Bayıldım! Mitler ve efsaneler ile dolu bir kitap. İki temel eser üzerinden konu anlatılır. Sophokles'in Kral Oidipus'u ve Firdevsî'nin Şehname'sinden Rüstem ile Sührab'ın hikayeleri arasında geçer. İlk eserde babayı öldürmek ikinci eserde oğulu öldürmek. Bu iki konuya hakim olmak önemli. Kitap ilk olarak Cem'in babasızlık ve yeni bir baba bulma heyecanı ile ilerler. Bir kuyu ustasının çırağı olarak Öngören'e gider. Burada Mahmut Usta'yı babası olarak görür. Cem, bunu üniversiteye hazırlık sınavı için dershane parasını biriktirmek amacıyla yapar ama kırmızı saçlı kadını görmesiyle her şey değişir. Maalesef babası olarak gördüğü Mahmut Usta'yı kuyuda terk etmesiyle ilk tren bileti ile annesinin yanına geri döner. Bu terk etmenin üzüntüsünü düşünmemeye çalışsa da acısını yıllarca yaşar. Aradan seneler geçer. İyi bir evlilik yapar işlerini büyütür sonunda zenginlik. Sonrasında sarpa saran bir karmaşa içinde sonunu kolaylıkla anlayabileceğiniz aynı zamanda fazlasıyla şaşıracağınız bir roman. Başta bahsettiğim iki konunun bir arada kullanıldığı yaşanacağı için efsaneye dönüşen hikayede tercih oğulun babayı öldürmesinden yana kullanılmıştır. Yazara fazla aşina değilim ancak incelemelere baktığım kadarıyla seveni de çok sevmeyeni de şahsen ben kurgusal olarak anlatılan hikayeyi sevdim. O kuyudan su çıkacak mı? Kırmızı saçlı kadın kim? Mahmut Usta öldü mü? Cem tutuklanacak mı? Ben merakla okudum. Benim için baştan sona akıcı bir kitap oldu okumanızı tavsiye ediyorum.
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı KadınOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201950,5bin okunma
Güzel giyimli ince bir kadındı Dudaklarında sürekli ölümü görürdüm Siyah saçlarını merak eder öykünürdüm Çatardı kaşlarını bazen bakışlarında ölürdüm Güzel giyimli toprağa tapan bir kadındı Bir sabah kaybolmanın sınırında gezdik O ağladı ben izledim Kaba ağaçları beraber kestik Beraber söyledik aynı türküyü O saçlarını yoldu ben izledim
Reklam
Benim için gerçek olan tek kişi Kitty idi ve onun yokluğu öylesine elle tutulur, öylesine eziciydi ki, başka hiçbir şey düşünemiyordum. Her gece, gövdemde aynı sancıyla, yeniden onun dokunuşunu duymak için çektiğim hep o aynı soluk ke- sici, sancılı özlemle başlıyordu ve ben ne olduğunu kavrayamadan, beni bir arada tutan dokular parçalanacakmış gibi bir gerilme yayılıyordu tenimin altına. Bu, en beklenmedik, en somut, en mutlak biçimdeki yoksunluk duygusuydu. Kitty'nin bedeni benim bedenimin bir parçasıydı ve o yanımda olmadan, kendimi artık kendim gibi hissetmiyordum. Bir yanım eksilmiş, sakat kalmış gibiydim.
Sayfa 278
Kuşkusuz zengin olmak için biraz zeka gerekir ama zengin olduktan sonran artık hiçbir şeye gerek kalmaz. Tıpkı yapay uyduların benzine ihtiyacı olmaması gibi. Bir uydunun aynı yerde dönüp durması yeterdir. Ama ben öyle değilim, sen de öyle değilsin. Biz yaşamak için düşünmek zorundayız.
Sayfa 18
1 bardağın hikmeti :)
"Bardak dolu" ( Optimist ) "Bardak boş" ( Pesimist ) "Bardak yok " ( Nihilist) "Bardak benim olmalı" ( Emperyalist ) "Bardaktan seri üretime geçelim" (Kapitalist) "Bu bardak ne yenir be" ( Mazohist ) "Bardağı alın oradan kırarım yoksa"(Sadist) "Bi bardak su versene" (
İnsanın aynı şeylere güldüğü, güzel sıfatıyla aynı şeyleri nitelediği biriyle karşılaşması çok ender olur. Bu, insanın başına hayatta yalnızca bir kez gelir.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.