Fikrimin İnce Gülü⚘

Hz. Osman'ın hanımı Nâile (r.anha) sözü müessir bir hatip ve muteber bir şairdir. Olabildiğince de cesurdu. Hz. Muaviye bu müçtehit kadının büyüklüğünü görmüş; ondan kendisine zevce olmasını istemişti. Nâile, Hz. Osman'a olan vefasından dolayı, teklifi reddederek şöyle cevap verdi: " Osman'ın bende muttali olduği şeylere başka hiçbir kimsenin muttali olmasını istemem." Hayatının sonuna kadar kimseyle evlenmeyip dul yaşamayı tercih etti.
Reklam
Her insan nefis taşır, bu beşeriyetin muktezâsıdır; ama bu annelerimizin belli ki böyle bir beklentileri yoktu. Mekke döneminde "Ben inandım." demek; işkence, dayak ve itilip-kakılma demekti. Hatta Yasir ailesinin başına gelenler gibi "ölüm" demekti. İnsanların, dayanacak bir şey bulunca cesaretlerinin artması normaldir; ama hanım sahabeler, o kadınlık alemi içinde yapayalnız kalma tehlikesiyle burun buruna idiler.
Hanım Sahabiler
Hanım SahabilerHavva Ergene Işık
7.3/10 · 73 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
400 syf.
·
Puan vermedi
·
97 günde okudu
Okült, Cadılık ve Büyü
Okült, Cadılık ve BüyüChristopher Dell
8.7/10 · 90 okunma
Reklam
Efsaneye göre, 12.yüzyılda yaşamış, sonradan savaşçı olan mimar Kiyomori, gün batımından önce Miyajima tapınaklarını restore etmeyi vaat etmiştir. Ama bu vaadini bu sürede yerine getiremeyince güneşin batmasını engelleyecek bir büyü yapmıştır.
En ünlü büyü sözcüklerinden biri "abrakadabra" dır. Aramice olduğu sanılan sözcük, "konuşurken var ediyorum" diye çevrilmiştir.
İngiliz okültist Francis Barrett, The Magus'ta (1801) şöyle diyordu: " Sözcükler öyle güçlüdür ki, tutku ve azimle telaffuz edildiklerinde doğanın düzenini altüst edebilir, depremlere, fırtınalara, kasırgalara neden olabilirler... Hemen bütün tılsımlar sözcükler olmadan güçsüzdür çünkü sözcükler söyleyenin sesi ve gösterilen yada hakkında konuşulan şeyin imgesidir."
"Bu da yaşamak mı, yaşlı günlerimde göreceğim huzur bu mu olacaktı?"
Reklam
An gelir insan çalışamayacak durumda olur, fakat işte o an, o insanın geçmişteki başarılarını hatırlamak ve ileride engeller ortadan kalktığında daha da bir gayretle, daha çok çalışacağını düşünmek için en uygun andır.
...saygı görmek adın alt tabaka insanlarından kendini uzak tutmak gerektiğine inanan kişi, yenilgiden korktuğu için düşmandan saklanan bir korkak kadar eleştiriyi hak eder.
Kitaplarını göndereyim mi diye soruyorsun? Tanrı aşkına, bana onlardan bahsetme! Artık ne yönlendirilmek, ne teşvik edilmek, ne de çoşturulmak istiyorum, bu yürek zaten yeterince fırtınalı; benim ninniye ihtiyacım var...
Bilim insanı kimliğiyle tanınan Sir Isaac Newton, büyü kitaplarından oluşan çok büyük bir kütüphane oluşturmuş tutkulu bir okültistti.
Frazer'in sözleriyle, "büyü hiçbir zaman bilim olmamış, her zaman sanat olmuştur ;büyücünün gelişmemiş zihninde bilim düşüncesine yer yoktur." (1890)
Reklam
Büyünün tarihi bir bakıma insanların saflığının tarihidir. Aydınlanma Çağı'nda -on yedinci yüzyıldan om sekizinci yüzyıla kadar- hüküm sürmeye başlayan rasyonalizm büyünün okült tarafının zayıflamasına, yerine izleyicileri eğlendirme amaçlı gözbağı ve el çabukluğu numaralarıyla sahne sihirbazlığının geçmesine yol açmıştır. Büyü görünürde ehlileştirilerek bir salon eğlencesine dönüştürülmüştür.
O kadar bahtiyar etti ki beni. "Etrafa kırıldığım zaman beni sen teselli edeceksin, işte o zaman ben her şeyi unutarak senin boynuna sarılacağım," diyorsun. O zaman bende senin boynuna sarılarak hiç, hiç bırakmayacağım. Sen herhangi birşeye üzülürsen seni kollarımın arasında avutacağım. Eğer gözlerinden bir damla yaş gelirse onu, güzel gözlerini sıcak dudaklarımla öperek kurutacağım.
"Gözlerimi kapadığım zaman senin hayalini görüyorum..." diyorsun. Ah Aliye, ben gözlerim açıkken bile hep seni görüyorum.
Sen bu karanlık ömrümün içine bir sevinç ışığı gibi, kurumaya yüz tutan ekinlere can veren bir nisan yağmuru gibi birdenbire geldin.
Bu gibi işler beni hiç üzmez: Çünkü sana ait işlerdir. Bu can sıkıcı kırtasiyeciliğin bizi birleştirmek için olduğunu düşündükçe can sıkıntısı falan kalmıyor. Sana ait olan her şey gibi bu da bana güzel geliyor.
Küçük resim öyle gözümü yumup bakacak gibi fena değildi. Sen en fena resimde bile güzelsin Aliye.
Reklam
Yalnız senin için yaşamak, hayatımdan senden başka her şeyi silip atmak istiyorum. Fikirlerimi, gayeleri seninle paylaşmak, doğru bulduğumuz şeylere beraber inanmak istiyorum.
Sen benim bütün kafamı ve ruhumu doldurduğun zaman bak neler yazacağım.
"Evet. İnsanı en çok eğlendirenler de çapraşık kişilerdir. Hiç olmazsa bu üstünlükleri vardır." Darcy, "Ama taşrada bu tür kişilikleri inceleyebilmek için sanırım çok az örnek bulabilirsiniz," diye fikir yürüttü. "Ne olsa taşrada insan iyice sınırlı, değişmez bir çevre içindedir." "Gelgelelim bütün insanlar zamanla o denli değişirler ki, insan onlarda her zaman yepyeni şeyler bulabilir."