Film Tavsiyesi: Escape From Alcatraz (1979)
Filmin konusu da sonucu da isminden belli, gerçek bir olaydan uyarlama. Fakat bu konu o kadar güzel işlenmiş ki... Clint Eastwood, filmi zaten tek başına götürmüş. Beni en çok etkileyen nokta ise, filmin sade olmasıydı. Evet senaryo öyle boş diyaloglarla, sahnelerle doldurulmamış. Her şey açık ve net ki bu durumu son dönem filmlerinde görmek artık pek mümkün değil. Bu açıdan favorilerim arasına girdi Escape From Alcatraz. Güzel oyunculuklarla, az ama öz diyaloglarla dolu sade bir film izlemek isteyen herkese tavsiye ederim. İyi seyirler. Dipnot: filimadami.com/film/3532/escap... filmle ilgili daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Dinle Ney'den
Dinle neyden duy neler söyler sana Sızlanır hep ayrılıklardan yana’ Mevlana’nın dünyasında, ney insanı temsil eder. İnsan da, tıpkı ney gibi, içinde nefes saklamaktadır. İnsanın her sözü, bir özleyişin ve bir ayrılığın ifadesidir. İnsanın iç çekişleri, aslından ayrı olmanın hüznünü, yuvadan uzak olmanın sancısını yansıtır. ‘Kestiler der
Reklam
Kader(Sel)
Gözleri siyah atkılı, genç kadına takılıp kaldı. "Kerim'le Rusça konuşurken, gözlerini ondan ayırmıyordu. Kerim ona Rusça kısa, sert bir şey söyledi, askerse buna daha da sert bir karşılık verdi. Afgan asker alçak, arabulucu bir sesle söze karıştı. Ama Rus asker, onlan irkilten bir şeyler haykırdı. Baha'nın yanımda kaskatı kesildiğini
Ahmed Arif 'in Anıları;
“Asıl adım Ahmed Önal, Ahmed Arif olarak bilinirim. Öz anamın adı Sayre, Kürt’tür. İki yaşındayken kaybettim onu, kardeşimin doğumu sırasında. Beni büyüten, emziren, yedirip içiren, eğiten Arife anamdır. Babam; Kerküklü Arif Hikmet, Kürt değildir. Rivayete göre, babamın büyük babası Rumeli’den göçmüş buralara. Bu üçünü de çok severim, hayatta laf
Çok Okumak
Çok kitap okumak çok kültürlü olmak değildir hatta kendini ifade etmekten ve real hayattan soyutlanmaktır. Kısacası sağlıksız bir durumdur. Eğer söz konusu kültürlü olmaksa bu birçok daldan beslenmek,araştırmak ve en önemlisi anlaşılır bir şekilde aktarabilmektir. Düzensiz ve aşırı okuma düşünme mekanizmasnı bozar. Çok okuyan insanlara bakın,sürekli yazarların ağızlarından konuşurlar yani kendi düşüncelerini biçimlendiremezler güya bu onlar için bir kültür birikimidir:) Halbuki düşünme yetkisinin zedelendiğini çok sonraları anlarlar. Velev ki Kaliteli şeyleri olsun aynı şey geçerlidir. Okuduğunu sindirememe durumu kendini hemen belli eder. Elindeki biter bitmez bir başka kitaba yapışır sürekli bir yük taşıyor hissi hiç eksilmez ve bu zamanla saplantı halini alır Popüler çevrede,ortamında sosyal medya da,en zirve de ben olmalıyım düşüncesi bi yandan içinde hırsa dönüşür. Ve bu kişiye;“anlamasam da bu kitabı okumalıyım” özelliği katar. buda hafıza zayıflığı ve unutkanlığa sebebiyet veren faktörlerdendir. Kültür;bakış açısını, yaşam tarzını ve zevklerini yansıtmaktır bu yüzden az olsun öz olsun biz orta halli bir ümmetiz buda aklınızda daimi olsun
İSTİSMAR DEĞİL CİNAYET
Böyle bir yazıyı hiçbir zaman yazmak istemezdim fakat zihniyeti bozuk, sapık insanlar olduğu sürece bu tür yazıları yazmaya devam edeceğim. Dün, Twitter ve diğer sosyal ağlarda gezen bir haberi az önce televizyonda izledim. 4 yaşındaki, küçücük bir kıza kendi öz babası tecavüz girişiminde bulunuyor. Bu insanlara ne kadar lanet edersem edeyim bunun son olmayacağını biliyorum fakat bir şeyleri değiştirmek için hep birlikte bir şeyler yapmalıyız. Kişisel blogu olan arkadaşlar, kitap yazan ve sosyal medya hesapları olan arkadaşlar lütfen bu konuya tepkilerini koysunlar. Belki, tepkimizi koysak ne değişecek, diye düşünebilirsiniz fakat ne kadar çok kitleye ulaşırsak o kadar çok şeyi değiştirebiliriz. Lütfen şimdi susacak olanlar bir daha konuşmasınlar.
Reklam
979 öğeden 941 ile 950 arasındakiler gösteriliyor.