Mina adında yolunu kaybetmiş, içinde ne denli fırtınalar kopsa da dışarıya bambaşka biriymiş gibi görünen bir kadının hikayesi. Adını çok methetmişlerdi kitabın. Tabi merak edip okudum. Etkileyici kısımları var bir o kadar da sıkılacağınız kısımlar da var. Betimlemeler ile dolu bir kitap.
Başından birçok olay geçiyor, yanlış ilişkiler evliliğe sürükleniyor, itaat ediyor, hor kullanılıyor. Ama hep mutluymuş sorunu yokmuş gibi görünüyor. Sonra bir “Dost” ile karşılaşıyor. O günden sonra başlıyor hayata tutunmaya. Yardım eli uzatıyor bir kadın – Magistra- başlarda korksa da karar veriyor artık hayatının değişmesine. Minik minik başlıyor her şey. Kaybettiği Mina’yı bulmaya çalışıyor. Eski Mina’dan yeni Mina’ya dönüşüm. Kendi içinde hesaplaşmalar yaşıyor. Korkularını yeniyor. Yenileniyor. Hayatını düzene koyuyor. Ve dönüşümünü tamamlıyor.
"Dönüşüm adım adım gerçekleşen bir süreç."
Özellikle kitabın son kısmı beni çok etkiledi. Kişisel gelişim kitabı, öğreneceğimiz kendi hayatımıza uyarlayabileceğimiz kısımlar bulunmakta.
Epeydir aklımda olan bu kitabı son zamanlarda “manifest” kavramı kullanılınca okumaya başladım. Genelde uykudan önce birkaç sayfa okuduğum bu kitap zihnimi öylesine açtı ki gün içerisinde de okumaya başladım. Neyse gelelim kitap içeriğine.
Her zaman sınırlarımız, imkânsızlarımız, “aa yok ben bunu yapamam!”deyişlerimiz vardır. Aslında kendi geleceğimizi inşa ederken hep bu tabulara bağlı kalarak inşa ediyoruz. Ve kitap bize hem bilimsel yol ile açıklayarak hem de yaşanmış hikayelerle duvarlarımızı yıkmamıza yardım ediyor.
İstemek kavramı şimdi tamamen farklı bir anlam benim için. Ve en önemlisi de nasıl istediğim. Kendi kendime konuşurken bile olumsuz düşüncelerden kaçınıyorum. Hayatım istediğim şekilde gidiyor. Mutluyum, kendimi olduğum gibi seviyorum. Ve inanın düşünceleri değiştirmek bakış açınızı değiştiriyor. Zaten hayatımda uygulamaya çalıştığım bu düşünce sistemini kitap ile destekledim. Kalbinizle içten bir şekilde inandığınız şeyler tam anlamıyla gerçekleşiyor.
Bir fenci olarak benzer benzeri çeker sözüne tamamen inanıyorum.
Kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
Eğitim adına tüm kitaplar okunmalı, özellikle de eğitimciler tarafından. Farklı bakış açılarını sahip olmalıyız.
İçerikten kısaca bahsetmem gerekirse,
Yazar okulsuz bir toplumu sosyal, politik ve ekonomik yönden ele almıştır. Okulun ve
zorunlu eğitimin toplumu kutuplaştırdığından, dünya uluslarını uluslararası bir kast sistemine
göre