Rivayet edildi ki: "Bayram günü, kim baba ve annesinin kabrini ziyaret ederse, her attığı adıma karşılık bir sevap verilir. Baba ve annesinin elini bayram günü öpüp onlara iyi davrananlara Allahü Teala ikram eder. Bir fakirin gönlünü kıranın, gönlünü de Allahü Teala kırar, kıyamet gününde yüzüne bakmaz."
"Otorite görünümü altında anne ya da babanın çocuğuna nazlandıkları, ilgiyi üzerlerinde toplamaya çalıştıkları, onlara dert anlattıkları ve hatta bazı uç durumlarda, şaşkınlığa düşen çocuğu yetersizlikle suçladıkları sık görülen örneklerdendir. Bu koşullarda yetişen bir çocuk ileride anne ya da baba olduğunda benzer davranışları kendi çocuğuna yöneltir."
O zaman nîm açılıp perde-i zulmet i, nâgâh,
Gördü bir sahne-i üryân-ı sefâlet ki nigâh,
Şâir olsam yine tasvîri olur bence muhâl:
O perîşanlığı derpîş edemez çünkü hâyâl!
"İğrenç, değil mi?"
"Ne?"
"İyi adamlarla çevrili bir şekilde büyüdüğünü düşünürken kötü adamlarla yaşıyor olmak."
Herkese selam dostlarım günün ikinci inceleme postu ile karşınızdayım
Bazı yayınevleri vardır ya hani ne çıksa gözüm kapalı alır okurum dediğiniz @salonyayinlari da benim için öyle bugüne kadar
Ayrıntılı biçimde incelenmesi önemli olan bir diğer genetik materyal Y-kromozomudur. Bu da annedeki mtDNA'nm babadaki karşılığıdır. Çünkü sadece erkekte bulunur ve babadan oğla geçer. Bir başka deyişle baba soyunun evrimini izlemek için kullanılır. Y-DNA da mtDNA kadar insan topluluklarının tarihöncesindeki göç yönleri hakkında çok önemli ipuçları verebilir. 2000'li yılların başında moleküler genetik alanında kaydedilen yeni gelişmeler sayesinde Y kromozomu üzerinde çok sayıda mutasyon keşfedildi. Böylece, Y-DNA varyasyonunun ayrıntılı biçimde incelenmesinin kapıları açıldı. Bu araştırmalar sayesinde yeryüzünde farklı coğrafyalarda yaşayan modern insan topluluklarının ortak atasının 60 bin-100 binyılları arasında Afrika'da ortaya çıktığı sonucuna varıldı. Bu ortak ata da "Y-DNA Adem" olarak adlandırıldı. O halde, anasoy ya da babasoy seceresi, moleküler genetiğin verdiği bilgilerle yola çıkıldığında, aynı adresi (Afrika) ve aşağı yukarı aynı zaman dilimini gösteriyor.
Çocuk; sizin eğip bükebileceğiniz, canınızın istediği şekilde davranabileceğiniz ve onun tam benliğine sahip olabileciğiniz bir varlık değildir. Dünyaya uyum sağlamayı öğretmeli, kendisini ve çevresini tanıması için ona rehber olmalısınız.
Doğuştan çıkarcı insanlar vardır ki, dostlarına, yakınlarına iyilik etmek boyunlarının borcu olduğu için, hiçbir yardımda bulunmazlar onlara; buna karşılık, yabancılara iyilik eder, bundan bir onur kazancı sağlarlar; sevgi halkası ne kadar yakınlarındaysa o kadar az sever, halka ne kadar yayılırsa, o kadar yardımsever olurlar.
Hiç unutamayacağım kitaplar arasında yerini aldın güzel kitap... Cehaletin bir insan hayatını ne denli etkileyeceğini okuyorsunuz satırlar arasında. Ebeveynlerin bir hiç uğruna farkında olmadan ya da olarak ,oradan oraya sürüklediği çocukların kendi kimlerini tanıyamaz hale getirilmesi okurken bile zorluyor okuyucuyu. Bir yanım Rahima için derinden üzülürken diğer yanım Obayda için attı bu hikâyede. Bir kez daha şunu söylerken buldum kendimi" herkes anne baba olamıyor ". Ziyan olsn tüm çocuklara bir özür borcumuz var.
.
.
Mutlaka okunmalı
Felsefe dersini sevip, henüz felsefi kitap okumamış biri olarak Karamazov Kardeşler romanıyla tam bir felsefe kitabı okudum. Her sayfasından alıntı yapmak isterdim. Bu hayatta hangi yazarla tanışmak isterdin diye sorsalar, tereddütsüz Fyodor Mihayloviç Dostoyevski derdim. Ruhumu, kalbimi, düşüncelerimi, hislerimi her kitabında ayrı ayrı bulduğum
"Yüce insan ırkının büyük koalisyon devleti" pek düşkündü halkına. Bir anne kadar buyurgan, bir baba kadar otoriter, bir görümce kadar çekilmez karşı komşu kadar dış kapının mandalı...