Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bundan dolayıdır ki İslam'ın gelişinden sonra meydana gelen Sasanî-Bizans savaşında ehli-kitap olan Bizans'ın Müslümanlar tarafından desteklenmesine karşı, Mekkeliler Sasanîler tarafını tutmuşlardi. Bunda kendilerini İran'ın tâbileri olarak hissetmelerinin de payı büyüktü. Sasanilerin o günlerde Bizans'ı yenmeleri üzerine, Müşrikler sevinmiş, Müslümanlar da üzülmüşlerdi. Bu dönemde Rum suresi inmiş ve Bizans'ın yakında galip geleceği belirtilerek, Müslümanlara moral verilmiştir.
Hz. Peygamber 7/629 yılında da komşu devlet hükümdarlarına İslam'a davet mektupları gönderdiği sırada, Sasanîlere de Abdullah b. Huzâfe ile bir davet mektubu gönderdiği fakat o günlerde Bizans'a karşı her cephede büyük bir mağlubiyet alan kisra Hüsrev Perviz'in mektuptaki “Allah Rasulu Muhammet'ten Sasanîlerin büyüğüne” şeklindeki ifade yüzünden "benim kulum nasıl ismini benden önce yazar” deyip kızarak mektubu yırttığı nakledilir. Kisra, bununla da kalmamış İran'a bağlı Yemen valisi Bâzan'a haber göndererek kendisine mektup gönderen bu insanı tutup huzuruna getirmesini emretmişti.?' Bu onların Araplara karşı bakış açısını gösteren en açık göstergelerden biridir.
Reklam
Bu gruplar içinde eski İran dinleri olan Mazdekizm, Zerdüştlük ve Maniheizm'i savunanlar olduğu gibi, İslam'ın bölgeye gelmesini hazmedemeyen sosyal ve ekonomik bakımdan ezilen geniş halk kitleleri de bulunuyordu.
Bunlar, kendilerine yapılan zulümleri ortadan kaldıracak bir kurtarıcı olarak algılanan Ebû Müslim Horasânî'nin bir mehdi olarak geri geleceğine inanıyorlardı.
İranlılar, Emevilerin zulmü altında iken kendileri gibi aynı şekilde Emevilere muhalif olan ve mücadele eden Haşim oğullarına destek vermeye başlamışlardı. Hz. Hüseyin'in devrik İran kralı Yezdcird’in kızı Şehribanu ile evlendiği şeklindeki bilgi sonucu İranlılar bu aileyi kendilerine yakın bulmuşlar, Hz. Peygamber nesli adına hareket eden Abbasilere desteği de bu sebeple artırıyorlardı.
Geri13
50 öğeden 46 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.