Ben devam edeceğim şarkıcı kuş olmaya. Söyleyeceğim ezgi yapıp yeryüzünü, iki uyku arasındaki günde gezinen kayıp düşlerinizi söyleyeceğim ezgi yapıp. Ama şimdi bırakın da dalıp gideyim denize.
Biraz fırtınalıdır,
Biraz da acıklı.
Sormayın isterseniz
Gerçi sormanız bir şeyi değiştirmez ya?
Dilerseniz kurun mahkemelerinizi,
Hatta dipsiz olsun tüm zindanlarınız.
Ya da sorun dilerseniz
Ama cevapsız kalır tüm sorularınız.
...
Tamam diyelim ki çocukların her yaptığı eğitimcilerin sıkça belirttikleri gibi düşüncesizce olsun. Fakat belli bir olgunluğa varmış insanların da birer koca bebekten hiç farkı olmasın; onlarda şu dünyada sendeleye tökezleye, nereden geldiklerini ve nereye gideceklerini bilmeden emekleyip dursunlar; onlarında belli idealleri olmasın ve onlar da bisküvilerle böreklerle avutulsun ve baskıyla yola getirilsinler... Olacak şey mi? Buna kimse inanmaz; fakat bence bundan daha anlaşılır daha doğru bir şey bulunamaz.
Eğer insanlar zihinlerinde geçmiş acıları canlandırmasalar ve hallerinden memnun olacaklarına, geçmişin hesabına dalarak sürekli sıkıntılarını tazelemeseler, kuşkusuz şimdiki gibi acı duymazlardı.