Kısır döngüsünden bir türlü kaçıp kurtulamadığımız o sonsuz ölüm ve doğum girdabının kendi yaratımız, kendi arayışımızın eseri olduğunu; dünyaları birleştiren güçlerin geçmişin hataları olduğunu; ebedi kederin doymak bilmez arzunun ebedi açlığından ibaret olduğunu; sönüp gitmiş güneşlerin, ancak ve ancak kaybolmuş hayatların ateşi söndürülemez tutkularıyla yeniden alevlenebileceğini öğrenmek zorunda kalabiliriz.