"Bak kızım. Hayat böyledir. Defalarca elekten geçeceksin , altın mısın bakır mısın diye göreceksin. Niçin yaşadığını, yaşarken kime faydan dokunduğunu bir gün sen de bileceksin. Görüyor musun şu insanları? Durmaksızın koşuyorlar. Durmaksızın... Peki ya sen niçin koşmuyorsun? Öyle ya... Belki de niçin koşacağını bilmiyorsun ."
-Sen katışıksız saf bir insansın. Bu,senin hem üstün bir niteliğin, hem de kusurun. Sen katışıksız bir karaktersin ve bütün hayatında katışıksız şeylerden oluşmasını istiyorsun, ama öyle olmuyor. Bak işte memuriyeti küçümsüyorsun, çünkü sen işin her zaman amaca uygun olmasını istiyorsun, ama öyle olmuyor. Sen aynı zamanda bir insanın çalışmasının her zaman bir amacı olmasını, aşkla evlilik hayatının her zaman bir olmasını istiyorsun. Ama öyle olmuyor. Hayatın bütün çeşitliliği, bütün çekiciliği, bütün güzelliği gölge ve ışıktan meydana geliyor.
Her ilkbahar vermiştim gölgelere ben beni
Bana pusu kurardım ben benim yollarımda
Bir hayalin kalbinde diriltince sen beni
Bak şimdi bir dolunay duruyor kollarımda
Başını kaldır, kendini tanıttırmak isteyen fa'al ve kudretli bir zatın harika işlerine bak! Sen başıboş olmadığın gibi, bu hadiseler de başıboş olamazlar.
mesela sen beraberliğimiz boyunca kaval dinlediğime tanıklık edebilir misin
ah sen yanımda yokken bak bakalım tuz yalamışa benziyor mu dilim
yüz veririm sanılmasın keşiş yalnızlığın tafralarına