Ah doyumsuz okurluğum...
Kitabın konusunu araştırmadan alıntılarına olan hayranlığımdan merak edip aldım. Ama hayır bir açlığı doyurmak için, sayfaları içercesine bir açgözlülükle okumadım. Önce aldım elime onu günlerce aradım çünkü sahafları dâhi dolaştım, bulmak için. Sevdim sayfalarını ürkek bir kuşu okşarcasına. Sonra o yeni kitap kokusunu
"Vaktinde olmayan hiçbir şeyin önemi yok. Ben öldükten sonra getireceğiniz çiçeği çöpe atın. Mezar taşları çiçekten anlamaz."
Şu sözü heryere asmak istiyorum ve eminim ki vaktinde anlayan olmayacaktır.