Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ADMETOS Bana paramparça olan kalbimi hatırlattın. Bir erkek için sadık kansını kaybetmekten daha büyük Bir acı olabilir mi? Keşke onunla evlenmeseydim. Keşke bu evde onunla birlikte yaşamasaydım. Evlenmemiş ve çocuksuz olanlara gıpta ediyorum. Yalnız olanların tek bir hayatları vardır, Onların üzüntüleri katlanılabilen bir yüktür. Çocukların hastalıkları, ölümle boşalmış Evlilik yatakları . . . Ne dayanılmaz bir manzaradır. Oysa çocuk sahibi olmadan ve evlilik yapmadan Bütün bir hayatı geçirmek ne rahat olabilir!
Reklam
Söylemeyi unuttuğum bir şeyi hatırlattın bana. Bir kamuflaj yöntemi de, bütün suçu bir başkasına yüklemektir. Böylece, başkalarının sana gerçekten yaptığı şeylerle ve senin kendin yaptığın, hâlâ da yapmakta olduğun şeylerle yüz yüze gelme zorunluluğundan kurtulmuş oluyorsun...
"Aa, evet. Cok kurnaz bir bicimde, soylemeyi unuttugum bir seyi hatirlattin bana. Bir kamuflaj yontemi de, butun sucu bir baskasina yuklemektir. Boylece, baskalarinin sana gercekten yaptigi seylerle ve senin kendine yaptigin, hala da yapmakta oldugun seylerle yuz yuze gelme zorunlulugundan kurtulmus oluyorsun."
Sayfa 89 - Dr. FriedKitabı okudu
"Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu , benim bir de ruhum bulunduğunu hatırlattın."
Sayfa 159Kitabı okudu
Beni seven üçüncü kalbi hatırlattın bana şu anda… Teşekkür ederim sana dostum!
Sayfa 636
Reklam
"Duyguları hep taşkın, çenesi hiç durmayan, şakayıp gülen, kendi gibi eğlenmeyene de tebelleş olan, haşarı, delişmen bir kızdı. Ama bu civardaki bakışların en güzeli gülüşlerin en tatlısı, yürüyüşlerin en edalısı da ondaydı. Sonuçta biliyordum ki kötü niyetli değildi. Ne zaman birini ağlatsa onun yanından ayrılmaz, kendini rahatlatmak için kimi ağlattıysa ille de onu susturmaya çalışırdı." ( Ahhhh Heathcliff bana ÇALIKUŞU Feride & Kâmran ı hatırlattın )
Sayfa 53 - Yabancı yayıneviKitabı okudu
Arzularımı bana hatırlattın. Mükemmeldi, akıl alıcıydı. Tanrı vergisi bir hediyen var ve bunu nasıl kullanabileceğini iyi biliyorsun.
Sayfa 140
"Aydınlığım olacak sandığım mumunda yanıp eridim. Karanlığında beklerken güvendeyim zannettim. Çünkü öylesini biliyordum. Babam da annemi böyle sevmişti. Acıtarak! Annem de beni böyle sevmişti. Acıyarak! Ben de kendimi böyle sevmişim. Acımı duymayarak! Başka türlüsünü bilmiyordum yani. Sen bana bildiğim yerden geldin. Sen bana, kendi aynandan çocukluk fotoğrafımı gösterdin. Bilmediğim yollardan birine çıkmaktansa tanıdığım evlerden birine sığındım böylece. Sen evi başıma yıkarken bana ilk evimi hatırlattın. Ben de orada kaldım. Ben zaten hep o evde kaldım. Senin yok edilmiş çocukluğun benim ihmal edilmiş çocukluğuma denk geldi. İhmal de bir Şiddet biçimidir biliyorsun! İhmal edilmiş bir çocuğun suskunluğu acının en gürültülü hallerinden biridir. Sen bana o gürültüyü hatırlattın; o şiddeti tekrar yaşattın. "
Hayat hanim
Evet üzüldüm hem de çok benim üzülmemi istiyordun, üzüldüm işte, üzülmenin ne olduğunu unutmuştum hatırladım dünyanın her yirmibin yılda titreyen bir kaya parçası olduğu gerçeğini unutmakmış üzülmek, mutlu olunca da bu gerçeği unutuyorsun. Ne garip mutlulukla mutsuzluk birbirine benziyor ikisi için de gerçeği unutman gerekiyor.Bu ikisini de sayende yaşadım. Git buralardan sıla'yı da al git senin güvende ve iyi olduğunu bilmek bana iyi gelecek. Senin için endişeleniyorum korkmayı da bana yeniden hatırlattın. Ne yaparsan yap kimi seversen sev benden sana bir ''an'' kalacak değil mi? Bir ''an'' seçmeyi ve onu içinde bir yerde saklamayı unutma. Bunu hala istiyorum. Benim yakışıklı Kibar antoniusum..
Sayfa 210 - EverestKitabı okudu
198 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.