"Aydınlığım olacak sandığım mumunda yanıp eridim. Karanlığında beklerken güvendeyim zannettim. Çünkü öylesini biliyordum. Babam da annemi böyle sevmişti. Acıtarak! Annem de beni böyle sevmişti. Acıyarak! Ben de kendimi böyle sevmişim. Acımı duymayarak! Başka türlüsünü bilmiyordum yani. Sen bana bildiğim yerden geldin. Sen bana, kendi aynandan çocukluk fotoğrafımı gösterdin. Bilmediğim yollardan birine çıkmaktansa tanıdığım evlerden birine sığındım böylece. Sen evi başıma yıkarken bana ilk evimi hatırlattın. Ben de orada kaldım. Ben zaten hep o evde kaldım. Senin yok edilmiş çocukluğun benim ihmal edilmiş çocukluğuma denk geldi. İhmal de bir Şiddet biçimidir biliyorsun! İhmal edilmiş bir çocuğun suskunluğu acının en gürültülü hallerinden biridir. Sen bana o gürültüyü hatırlattın; o şiddeti tekrar yaşattın. "
Hayat hanim
Evet üzüldüm hem de çok benim üzülmemi istiyordun, üzüldüm işte, üzülmenin ne olduğunu unutmuştum hatırladım dünyanın her yirmibin yılda titreyen bir kaya parçası olduğu gerçeğini unutmakmış üzülmek, mutlu olunca da bu gerçeği unutuyorsun. Ne garip mutlulukla mutsuzluk birbirine benziyor ikisi için de gerçeği unutman gerekiyor.Bu ikisini de sayende yaşadım. Git buralardan sıla'yı da al git senin güvende ve iyi olduğunu bilmek bana iyi gelecek. Senin için endişeleniyorum korkmayı da bana yeniden hatırlattın. Ne yaparsan yap kimi seversen sev benden sana bir ''an'' kalacak değil mi? Bir ''an'' seçmeyi ve onu içinde bir yerde saklamayı unutma. Bunu hala istiyorum. Benim yakışıklı Kibar antoniusum..
Sayfa 210 - EverestKitabı okudu
Reklam
"Çok kurnaz bir biçimde, söylemeyi unuttuğum bir şeyi hatırlattın bana. Bir kamuflaj yöntemi de, bütün suçu bir başkasına yüklemektir. Böylece, başkalarının sana gerçekten yaptığı şeylerle ve senin kendine yaptığın, hâlâ da yapmakta olduğun şeylerle yüz yüze gelme zorunluluğundan kurtulmuş oluyorsun."
Nefis diyalog.
- Sonra da kendimize mahsus, şartlarımıza uygun yeni bir hayat kurmağa çalışacağız. Hayat bizimdir; ona istediğimiz şekli vereceğiz. Ve o şeklini alırken, kendi şarkısını yapacak. Fakat fikre, sanata hiç karışmayacağız! Onları hür bırakacağız. Çünkü, onlar hürriyet, mutlak hürriyet isterler. Masal bir anda, biz istiyoruz diye teşekkül etmez. O
Sayfa 92 - İKİNCİ BÖLÜM: NURANKitabı okudu
Bana neyi hatırlattın biliyor musun?" " Neyi?"dedi Murat,merakla. Xeyrî: " lise,üniversite okumuş o kadar insanı gördüm ama öğrendim ki yaşamın hakikatını bir çoban kadar bilmiyorlar. kendini bilir sanıp kör olmuş bilgeler, yürekleri Kararmış okullar Sen kadar hakikati öğrenmemişler."
Bana insan olmayı hatırlattın.Unutmuştum!Bana yaşamayı hatırlattın.
Reklam
200 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.