Akşam Tuncelili Alevi güvenlik abi anlatıyor. Tunceli'de ölen Alevi dedelerin mezarında altın vs. varmış gibi başkaları tarafından bir söylenti çıkmış. Bu Alevi dedelerden birinin mezarını kazımaya giden 4 kişiden birinin hanımı rüyasında gördüklerinden dolayı eşini uyarmış ama dinleyen olmamış. Tunceli'de ölen Alevi dedelerin mezarlarının etrafı demirle çevrelenirmiş. Bu 4 manyak Alevi dedelerden birisinin mezarını kazımış altın bulmanın niyetine. Altın bulamamışlar ama ölmüş adamın kemiğini almışlar. Sanki kemik daha değerli. Sonra bu adamlar geri dönerken arabanın freni patlamış ve kapılar açılmamış. Bir telaşla suya düşüp ölmüşler. Sonra bu ölenlerden birinin oğlunun boğazına elma takılmış. Aceleyle elmayı çıkaramayınce çocukta ölmüş. Kadın hem eşini hemde çocuğunu peşpeşe kaybedince kafayı yemiş. Kadın şuan Tunceli'de Alevilerin açtığı aşevinde yemek yapıp dağıtıyormuş. Şimdi bu hikaye aklıma "Bardakçı Baba" türbesini getirdi. Söylenene göre bir grup sarhoş İstanbul'da bir yerde âlem yaparken bir daha uğraşmamak için içtikleri yere bardak koymuşlar. Bir de milletle alay etmek için maket iskelet bulmuşlar. Bu iskeleti de aynı yere koyup milletle kafa bulmak için "Bardakçı Baba Türbesi" yazılı tabela koymuşlar. Toplum saf olunca semeri vuran çok oluyor malesef
"Bir kitap, bir tarih " Mamoste Selim Temo' dan güzel bir yazı
Karaman Kalesi
Lisedeyken ders kitaplarındaki “Anadolu Beylikleri” konusu ilgimi çekerdi. İçeriği değil, üstünkörü geçilmesi. Hem bazı adlar da çok dikkat çekiciydi, “Germiyan” gibi. Kürtçede “kışlak” anlamına gelen germiyan, Kerkük taraflarındaki büyük Germiyan aşireti gibi Soranca lehçesinin bir ağzının da adıydı. Son yıllarda Amasya