Her şeyden, herkesten kaçmanın soluklanacak bir durağı var, ama kendinden kaçıyorsan durmadan kaçıyorsun, durduğun, dinlendiğin bir an bile olmuyor. Bunca senedir yaptığım bundan başka bir şey değildi. Kendimi yarım hissediyordum. Yarım yamalak... Bu yarımlığı hatırlamamak için üstünü örtüyordum kendimin. Görünmez olana kadar.
İnsancı etiğin ereği, (yetkeci ruhun sakatlayıcı etkisince beslenmiş olan) insanın kötülüğünün bastırılması değil, ama onun doğadan gelen en önemli gizilgüçlerinin üretici kullanımıdır. Erdem, kişinin başarmış olduğu üreticiliğin derecesiyle orantılıdır. Eğer toplum, insanları üretici kılmakla ilgileniyorsa, ilgi göstermeli ve bu nedenle, üreticiliğin gelişmesi için gereken koşulları yaratmalıdır. Bu koşulların ilk ve en önemlisi, tüm toplumsal ve siyasal etkinliklerin ereğinin her bireyin kendini ortaya koyması ve gelişmesi olduğudur. İnsan, biricik amaç ve erektir. O kendisinden başka hiç kimse ya da hiçbir şey için bir araç değildir.
Reklam
Evet, geldin. Soruyorum: Gidecek misin, dönecek misin? Duruşunun ya da kalışının anlamını başka türlü bulamam ki.
insan, olguları açıklama vaadi taşıyan hipotezler aradığı için "her haz keşfi, başka bir doyumsuzluk getirir." ve "kişinin tüm odak noktası; hazza ve kalıcılığa zoraki bir biçimde ulaşmaya evrildiğinde, ruhu ve bedeni daha komplike hale sokup bireyi mutsuz hâle getirir." hipotezimi öne sürüyorum. mutluluk kavramını bir 'duygu durumu' olarak görüyorsanız, problemin kökünü kendi zihninizde en başından yanlış inşa etmişsiniz demektir. kişi, yoğun hazlara ulaşarak değil, en az acıyla yaşamayı sağlayan o hoşnutluk durumuna ulaşarak mutlu olabilir. daha inovatif bir şekilde öne sürecek olursam; mutluluk, hedonist bir bakış açısının getirdiği gibi bireyin kendi ruhunu her türlü hazza açık bırakmasına sebep olacak bir şey değildir. mutluluk; hayatın sergilediği o çalkantılı profilin karşısında hayatı, her yönleriyle kabullenecek kadar erdemli olmaktır. ancak bu şekilde mutluluk kavramı kalıcılığa ulaşabilir. onun haricinde sayfanın geri kalanında yer alan maddeler, mutluluk getireceği varsayılan ama elde edileceği vakit, hepsinin birer haz yansıması olduğu anlaşılacak maddelerdir. fakat biz insanlar, sorumlulukları ile kaotik tutkuları arasında sıkışıp kalmış varlıklar olduğumuz için bu hoşnutluk durumunu yerine getirmekten kaçınıyoruz. o hâlde doğamız gereği, erdemli olmaya ve bununla birlikte de kalıcılığa bir hayli uzağız.
Başka bir şey konuşmadık. Düşünüp kararlaştırmaya niyet ettiğimiz şeylere küçük bir kelimeyle bile dokunmadık.
Sayfa 139
Her zaman bilenler her şeyi bilmez. Her şeyi bildiğini söyleyenler başka bir şey bilmez. Akıllarını işletmemiş olanlar çok şey bilmez. Çok işletmiş olanlar da her zaman bilmez.
Reklam
Mektup: Yanlış birinin yazdığı.. Yanlış birine yazılan.. Yanlış bir yazı.. Sözü ağızdan söylemek varken başka nasıl olabilir mektup.
Her neredeysem, ne yapıyorsam, bir başka yerde olup bir başka şey yapmak istiyordum.
"İnsanın kendi kendini suçlamasının keyif veren bir yanı vardır. Kendi kendimizi suçladığımız zaman başka birinin bizi suçlamaya hakkı kalmadığını düşünürüz. İnsanın ruhunu suçluluk duygusundan arındıran şey itiraf etme eyleminin kendisidir; günah çıkartan rahip değil."
Sayfa 112
Eğer bir şey­den eminseniz, başka bir şekilde düşünmeye zorla­yın kendinizi, yanlış ya da aptalca olduğunu bilseniz bile. Bir şey okurken yalnızca yazarın ne düşündüğüne kafa yorma­yın, durup siz ne düşünüyorsunuz ona da kafa yorun.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.